19 Mayıs’ı gençliğe adayanlar Beşiktaşlılardı
Taraftarlığın doğasında var. Tuttuğunuz takıma ulvi değerler atfettiğinizde kendinizi de ‘ötekilerden’ (!) farklı ve daha ayrıcalıklı bir yere koyarsınız....
Taraftarlığın doğasında var. Tuttuğunuz takıma ulvi değerler atfettiğinizde kendinizi de ‘ötekilerden’ (!) farklı ve daha ayrıcalıklı bir yere koyarsınız. Aslında taraftarı olduğunuz takım üzerinden kendinize devşirdiğiniz bir kimliktir. Bu değerler kimi zaman kupalar/ başarı, kimi zaman tarih kimi zaman da doğduğunuz, büyüdüğünüz yer üzerinden kurgulanan farklı özellikler içerir.
Başlık iddialı oldu. Meraklısı okusun diye attık. Ancak Beşiktaşlı olun ya da olmayın 19 Mayıs’ın “gençliğe” bir bayram olarak adanması/kutlanmasının hikayesini bir de Beşiktaşlıdan dinleyin.
Ahmet Fetgeri Aşeni ismi şimdilerde sadece tarih kitaplarının tozlu sayfalarında kaldı. Çerkes’di. Askerdi. Deniz albayıydı. Milli Mücadelede Mustafa Kemal ile ilk saf tutan subaylardan biriydi. Kardeşleriyle birlikte İstanbul’dan Anadolu’ya silah sevkiyatını organize eden gruplardan birinin lideriydi. Bu dönemde Fransızlar tarafından yakalandı ve kısa bir süre hapis yattı. Fetgeri, aynı zamanda sporcuydu. Beşiktaş Kulübü’nün kurucularından biriydi. Beşiktaş’ın 6. Başkanı olarak gönüllerde yer etti. Cumhuriyet kurulduğunda Güreş Federasyonu’nun kurucusu ve ilk başkanı, Atletizm Federasyonu’nun da 2. Başkanı olarak Türkiye’de sporunun gelişiminde öncü isimlerden biri oldu.
Dedik ya sporcuydu. Sadece o değil, Kardeşi Mehmet Ali Fetgeri jimnastikçi ve halterci, kızı Suat ise eskrim sporcusuydu.
19 Mayıs ilk kez Samsun’da Gazi Günü olarak kutlanmıştı. Takvimler 1935 yılının 24 Mayıs gününü gösterdiğinde Beşiktaş’ın önerisiyle üç büyük kulüp ilk kez 19 Mayıs’ı “Atatürk Günü” olarak kutlamaya karar verdi. Fenerbahçe Stadı’ndaki kutlamalara 25 bin seyirci ve 200 sporcu katıldı. Dönemin basını geçit töreninde coşkulu bir kalabalığın ‘taşkın tezahüratları’ olduğunu yazar. Dönemin Zaman Gazetesi’ne göre 10 bin kişi kapasiteli statta adım atacak yer yoktur ve demir parmaklıklar dışında coşkulu bir kalabalık stada girememiştir.
Geçit töreninde alfabetik olarak ilk sırada Altınordu takımının sporcuları ve ardından diğer takım oyuncuları yürüyecektir. Zaman Gazetesi “muhtelif esbaptan dolayı bir araya gelip beraberce çalışmamış olan dört büyük İstanbul Kulübü’nün kardeş kombinezonunda toplayarak bir gaye için el ele çalışmalarını temin eden” bir gün olduğunun altını çizmektedir. O yıllarda Galatasaray’dan ayrılanlar tarafından kurulan Güneş Kulübü de “büyükler” arasında sayılmaktadır.
Sporcuların geçit töreni sonrası İstiklal Marşı’nın okunması sonrası göndere Türk bayrağını Beşiktaş’ın efsanevi kaptanı Hüsnü çekecektir. Sporcuların gösterilerinden sonra Galatasaray-Fenerbahçe muhtelitine (karmasına) karşı Beşiktaş-Güneş muhtelidi arasındaki karşılaşmayı Beşiktaş-Güneş takamı 3-2 kazanacaktır.
Bu önemli girişimin ardından tarihi adım spor kongresinde atılır. O yıllarda her yıl düzenlenen ve bütün kulüplerin katıldığı spor kongresinde Ahmet Fetgeri söz ister ve kürsüye çıkarak tarihi konuşmasını yapar:
'Muhterem Kongre üyeleri, Beşiktaş Jimnastik Kulübü, uzun zamandan beri tasarlanmakta olduğu bir spor projesini, kardeş kulüpler Fenerbahçe ve Galatasaray ile İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz bu “Atatürk Günü”nün tüm Türk Gençliği’ne maledilebilmesi için 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı adı altında ve her yıl yapılmasını teklif ediyorum. Kabul edilmesi halinde bu karar, Beşiktaş Kulübü’nden çok, kongrenin onuru olacaktır. Saygılarımla.'
Alkışlarla kabul edilen bu öneri kısa bir süre sonra Atatürk’e sunulur ve 20 Haziran 1938 yılında 2739 sayılı kanunun ikinci maddesine yapılan 19 Mayıs’ın Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanması ve tatil ilan edilmesi kabul edildi.
Hiç kuşkusuz bu tarihi karar ve süreçte Beşiktaş ve kurucusu ismi Ahmet Fetgeri’nin öncü rolü olsa da bugün 2012’den bu yana kitlesel olarak kutlanmasına izin verilmeyen Gençlik ve Spor Bayramı’nın tarihinde üç büyük kulübün ismi ve izi vardı. Kutlu olsun.