Paralel borçlanma Türkiye Varlık Fonu (TVF) ile yapılacak!
Sabri Arpaç Yerel seçimler ile ilgili sonuçlar büyük ölçüde alındı. Tarihimizde hiç olmadığı kadar seçim sonuçlarına itirazlar başladı. İtirazların büyük...
Sabri Arpaç
Yerel seçimler ile ilgili sonuçlar büyük ölçüde alındı. Tarihimizde hiç olmadığı kadar seçim sonuçlarına itirazlar başladı. İtirazların büyük kısmı Cumhur İttifakı tarafından yapılması, kamuoyunun seçim haberleri ve gündemi ile ilgili olması bazı güncel ve önemli konuların gündemin dışında bıraktı. Türkiye Varlık Fonu (TVF) ile ilgili gelişmeler gibi.
KRAVATSIZLAR FON’NUN YÖNETİM KURULU BAŞKANI AKP GENEL BAŞKANI!
TVF, Anonim Şirket olarak kuruldu. Yönetim kurulu üyeleri, başkanı, başkan vekili ve genel müdürü atamaları Cumhurbaşkanı Kararı ile tespit edilerek Resmî Gazete’de yayınlandı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan kendisini yönetim kurulu başkanı ve damadını da başkan vekili yaptı!
Yönetim kurulu üyeliklerine ise; Selim Arda Ermut, Hüseyin Aydın, Rifat Hisarcıklıoğlu (TOBB Başkanı ), Erişah Arıcan, Fuat Tosyalı (TOSYALI HOLDİNG BAŞKANI) ile Zafer Sönmez atandı. Genel Müdür’lüğe ise; yöneteceği Fon hakkında hiçbir bilgisi olmadığını açıklayan Müdür Zafer Sönmez yapıyor!
Mart ayı sonunda yapılan Uludağ Ekonomi Zirve’sine katılan TVF Genel Müdürü Zafer Sönmez:‘’ “Sayın bakanımızın onayıyla hepimizin ortak kararıyla kravatları attık geldik” demiş. Bakan onay olduğuna göre yazılı olmalı!
Sayın Kravatsızlar heyetinin temsilcisi Genel Müdür’e göre: ’’Varlık Fonu banka değildir; kredi vermez. Merkez bankası değildir; para politikası belirlemez. Devlet için fon bulmaz. Özelleştirme idaresi değildir.’’ Ya ne imiş? ‘’Ekonominin kilit taşlarından biriymiş." Genel Müdür diyor ki: ‘’Hiç kimsenin tanımlayamadığı, ne olduğunu bilmediğimiz bir iş yapıyoruz.” Hiç kimsenin tanımlayamadığı, ne olduğunu bilmediği bir işi yapan bir genel müdür Dünya’nın neresinde var acaba?
TVF’NUN KAYNAKLARI VE AMACI NEDİR?
TVF’nun kaynakları Türkiye’nin en önemli ekonomik kamu kuruluşlarıdır. Türkiye Cumhuriyet Ziraat Bankası, Boru Hatları ile Petrol Taşıma (BOTAŞ), Türkiye Petrolleri (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT), Borsa İstanbul, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV (TÜRKSAT), Türk Telekomünikasyon, Eti Maden İşletmeleri, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR), Türk Hava Yolları (THY) ve Halkbank FON'un mal varlığına devredildi.
Genel Müdürü ve diğer yöneticilerinin ne iş yapacağını bilmedikleri FON’un amacını sadece AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan biliyor! Damat’ın da belki haberi vardır!
TVF’nu A.Ş olarak kurulduğu için ticaret yapacaktır. Bir ticari kuruluş olarak Türkiye’nin bütün varlıkları zaten bünyesine alınmıştır. Bir ticari işletmenin yönetim kurulu başkanı olarak Sayın Erdoğan alacaktır satacaktır. Kamu Denetimine tabi olmadan, Kamu İhale Mevzuatı ve Sayıştay denetimine tabi olmadan istediği gibi ihaleler satışlar yapacaktır. Saray pazarlıkları ile Arap Şeyhlerine Türkiye’nin gözde kuruluşları yok pahasına denetimsiz satılacaktır.
Büyük devlet adamı Sadrazam (Başbakan) Mithat Paşa’nın döneminde 1863 yılında kurulan dev çınar Ziraat Bankası ve Cumhuriyet döneminde kurulan, özelleştirme talanlarından kısmen kurtulan, diğer kuruluşlar da böylece borçlanma yolu ile toptan özelleştiriliyor. İçleri boşaltılıyor. Amaçlarından uzaklaştırılıyor. Buna özelleştirme mi desek, kişileştirmek mi desek! Ne derseniz deyin göz bebeği kuruluşlar talan edilmek üzere.
SERMAYE PİYASASI KURUMU (SPK) İŞARETİ VERDİ!
12 Mart 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yatırım fonları ile ilgili tebliğ ile işaret verildi. Talan başlayacak!
SPK tarafından yapılan düzenleme ile TVF’nun ihraç edebileceği para ve sermaye piyasası araçlarının yatırım fonlarına ilişkin yoğunlaşma ve ihraççı sınırlamalarından muaf tutulması öngörülmektedir. Daha önce; Merkez Bankası’na, Hazine ve İpotekli Finansman Kuruluşlarına tanınan %35’lik fon sınırı TVF’na da tanınmaktadır.
İktidar Türkiye’nin girmiş olduğu borç sarmalından çıkmanın yolunu borçlanma ile atlatmak istiyor. Bu aşamada yapacağı başka bir şey de yok! Ancak; bazı ekonomik göstergeleri manipüle ederek sonuç alınmaya çalışıyor. Hazine yerine bu FON üzerinden paralel bir borçlanma tasarlanıyor!
Yani; ‘’Hazine doğrudan borçlanırsa bu 'Kamu Borç Stoku' (KBS) rakamlarını yükseltecek. Şu anda KBS'nin gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 35 civarında. Hükümet de bu şekilde 'Bakın biz borçlanmıyoruz. Avrupa'daki devletlere kıyasla daha düşük bir borç yükümüz var' gibi şeyler söylüyor.
Şimdi borçlanmanın bir kısmını Türkiye Varlık Fonu üzerinden yapabildiğiniz zaman bu KBS olarak görünmeyecek. Bütçe disiplini uygulanmaya devam ediliyormuş gibi görünecek. Rakamlar iyi görünürken paralel bir Hazine üzerinden borçlanacaklar ve o parayı kullanacaklar. Yani devletin borcunu arttırmadan devleti borçlandırmak gibi yol icat etmiş oldular." (Ekonomist Yazar Prof.Dr. Yalçın Karatepe’nin 21.03.2019 tarihli Euronews’e demeci).
Bu ‘’basit kurnazlıkla paralel bir borçlanma yoluna gideceklerini zannediyorlar. Geçmişte İMF’nin kamu fonları ile ilgili tutumu unutulmuş gibi! Bu basit kurnazlıklarla ancak kendinizi kandırırsınız!
Borç verenlerin ekonomi müfettişleri bunu yutmaz! Hayırlısı…