Yandaş vakıflara oluk oluk para akarken, burs verene eziyet!

Her gün yeni yeni yolsuzluklarla uyanıyoruz. Gün geçmiyor ki Devlet tarafından beslenip palazlandırılan vakıf ve cemaatlerin rezillikleri yazılı, sözlü ve...

Her gün yeni yeni yolsuzluklarla uyanıyoruz. Gün geçmiyor ki Devlet tarafından beslenip palazlandırılan vakıf ve cemaatlerin rezillikleri yazılı, sözlü ve sosyal medyada yer almasın. Ne yazık ki yapılan ahlaksızlıklar dine, ahlaka, islama mal ediliyor. Kutsal ve etik değerler giderek çürütülüyor, içi boşaltılıyor.

Okullar açıldı. Üniversiteler de peş peşe açılıyor. Dar gelirli aile çocukları burslar için varlıklı kişilere başvuruyor. Eğitime katkılarını istiyor. Birçok şirket ve iş insanı da içinde bulunduğumuz ekonomik krize rağmen bu konuda özveride bulunuyor. Bu yazımızda hayırseverlerin bu özverili davranışı ile bursa gereksinim duyan öğrencilerin işkenceye dönüşen durumunu inceleyeceğiz.

BURS ALAN AÇISINDAN

Gelir Vergisi Kanunu’nun bir birinden farklı (Kanuni tabirle müteferrik) istisnalar bölümünün 28’nci maddesi hükümlerine göre öğrenim ve uygulama (tahsil ve tatbikat) giderleri karşılığı olarak yapılan aşağıda yazılı ödemeler burs alan açısından ücret geliri kapsamında Gelir Vergisi’nden istisna edilmiştir.

Düzenlemeye göre;

1- Resmi ve özel kurumlar ve kişiler hesabına yabancı ülkelerde öğrenim veya stajda bulunan öğrenci ve memurlara gider karşılığı olarak verilen paralar vergiye tabi, değildir.

Ancak; özel kurumlar tarafından yapılan ödemeler, benzeri devlet öğrenci ve memurlara verilen miktardan fazla olduğu takdirde, aradaki fark ücret olarak vergilenecektir.

Asli görev veya memuriyeti dolayısıyla alınan ücretler de vergiye tabidir. Bu kimselere genellikle öğrenim veya staj giderini karşılamak için belirli tutarda bir para verilir.

Devlet hesabına gönderilen öğrenci ve memurlara verilecek tutar, Harcirah Kanunu mevzuatı gereğince verilmektedir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 24 ncü maddesinde bu giderlerin tamamı gider karşılığı sayılarak vergiden istisna edilmiştir.

2- Resmî ve özel kurumlar ve kişiler hesabına Türkiye’de öğrenim gören öğrenciye bakım, beslenme, yedirip içirme ( iaşe), barındırma (ibate) öğrenim gideri,

3- Öğrencilerin tatbikat yani staj dolayısıyla öğretim kurumları tarafından ödenen öğrenim giderlerini üstlenenler (deruhte edenler) tarafından verilen paralar vergiden istisnadır.

YAPILACAK ÖDEMENİN NİTELİĞİ

Öğrencilere öğrenim gideri olarak yapılacak ödeme bir geçmişteki veya gelecekte bir hizmet karşılığı yapılmadığı takdirde vergiye tabi tutulmayacağı yasa gereğidir.

Hizmet sözleşmesi ile çalışanların veya ileriye yönelik hizmet sözleşmesi ile burs alanların aldıkları para, ücret kapsamında değerlendirildiği için vergiden istisna edilmemektedir. Herhangi bir hizmet sözleşmesine bağlanmayan burs ödemesi ise burs alan açısından vergiye tabi tutulması söz konusu değildir.

BURS VEREN AÇISINDAN GELİR, KURUMLAR VE KDV

Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’nci maddesinde ticari kazancın tespitinde indirilecek giderler sayılmıştır. Buna göre; safi kazancın elde edilmesi ve sürdürülmesi (idamesi) için yapılan genel giderler sayılmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8’ncı maddesinde safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Burs veren gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri adına özel kurumlar ve şahıslar hesabına Türkiye'de tahsilde bulunan öğrencilere bakım, beslenme, yedirip içirme ( iaşe), barındırma (ibate) ve öğrenim giderileri şirket tarafından gider olarak indirim konusu yapılabilmesi için aşağıdaki koşulların da bulunması gerekir:

1- Bursun işle ilgili olması, yani burs verilen kişilerin, okulu bitirdikten sonra burs veren işletmede hizmet yükümlülükleri nedeniyle çalışacaklarını gösterir bir sözleşmenin düzenlenmesi ve bu durumun vergi incelemesi sırasında inceleme elamanına kanıtlanması,

2- Burs verilecek öğrencilerin, Türkiye'nin her tarafından eğitim gören öğrencilerin katılabileceği bir yarışma sınavı sonunda kazanan kişilerden olması,

3- Verilen burs süresinin ve karşılanacak eğitim giderleri miktarının işin önemi ve genişliği ile orantılı olması, gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen koşulların dışında yalnızca yardım amacıyla hayırsever duygular ile verilen bursların gider olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu ödemeler işletmelerin kayıtlarında kanunen kabul edilmeyen gider yer alacaktır. Yani vergi matrahından indirilmesi söz konusu olmayacaktır.

KATMA DEĞER VERGİSİ (KDV) YÖNÜNDEN:

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1’nci maddesi ile;

1- Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti kapsamında Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,

2- 29/1-a maddesinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi ile ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisini indirebilecekleri,

3- 30/d maddesinde; Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergilerinin indirilemeyeceği,

Hükme bağlanmıştır.

Buna göre; burs veren mükelleflerin öğrenciye yardım amacıyla özel eğitim kurumlarına yaptıkları ödemelerin Kurumlar Vergisi Kanununa göre kurum kazancının tespitinde kabul edilen bir indirim olması halinde düzenlenen belgelerde gösterilen katma değer vergilerinin indirim konusu yapılması mümkün olacak, aksi halde ödenen katma değer vergileri indirim konusu yapılamayacaktır.

Sonuç olarak Devlet’in, belediyelerin; demokrasiye, cumhuriyete karşı yandaş dernek ve vakıflara yağma ettirildiği bir düzende, burs veren yardımseverlere ve burs alacak yardıma gereksinim duyan sevgili öğrencilere uygulanan bu mevzuat işkencesinin sadeleştirilmesi dileklerimle…

Etiketler
Para Vakıf