Vergi uyuşmazlıklarının yargılama aşamasında idari çözümü

Vergi hukukumuz beyan esasına dayalıdır. Mükelleflerin beyanı da idarenin incelemesine tabidir. Mükellef beyanının doğruluğu ise vergi incelemesi ile...

Vergi hukukumuz beyan esasına dayalıdır. Mükelleflerin beyanı da idarenin incelemesine tabidir. Mükellef beyanının doğruluğu ise vergi incelemesi ile anlaşılır. İncelemeye alınan mükelleflerin; cezada indirim, vergi ve cezada uzlaşma ve dava açma hakları bulunmaktadır. Vergi uyuşmazlıklarının yargı aşaması devam ederken davalarından vazgeçerek vergi idaresi ile anlaşmalarını öngören 7194 sayılı Kanun hükümleri bu yazımızın konusunu oluşturacaktır.

DAVA AÇMA VE KARAR AŞAMALARINDA VERGİ/CEZALARIN İDARİ AŞAMADA ÇÖZÜMÜ

7194 sayılı Yasa’nın ‘’kanun yolunda vazgeçme’’ ile ilgili bölümün gerekçesinde; ‘’yargılama sürecinin sonuçlanmasını beklemeksizin tarhiyat ve cezalara ilişkin uyuşmazlıkların yargılama aşamasında da çözümlenmesini’’ öngörmektedir.

Böylece İdare ile mükellefler arasında tarhiyat aşamasından başlayarak kesinleşinceye kadar vergi ve cezalara ilişkin çözüm ve uyumu her aşamaya yayması sağlanmıştır.

Uyuşmazlığı başlatan mükellefler olduğuna göre; vergi ve cezalara ilişkin olarak ortaya çıkan uyuşmazlığın yargı aşamasında ‘’kanun yolundan vazgeçme’’ tercihi de mükelleflere düşmektedir. Bu düzenleme ile vergi idaresinin ve yargı yerlerinin de iş yükleri azaltılmış olmaktadır.

Konu ile ilgili olarak 20 Şubat 2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazete’de 517 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile geniş açıklamalar yapılmıştır.

DAVANIN HER AŞAMASINDA UYUŞMAZLIKTAN VAZGEÇİLEBİLİNECEKTİR

Açılan bir vergi davasının yargılama sürecinin sonuçlanmasını beklemeksizin salınan vergi ve kesilen ceza hakkında uyuşmazlığın yargılama aşamasında da çözümlenmesi öngörülmektedir. Böylece İdare ile mükellefler arasında kesinleşmeyen (tarhiyat safhasında) vergi ve cezalara ilişkin çözüm ve uyumu her aşamaya yaymayı sağlayacak bir düzenleme getirilmektedir.

Böylece; İdare ile mükellefler arasında vergi ve cezalara ilişkin olarak ortaya çıkan uyuşmazlıkların yargılamanın her aşamasında sonlandırılması olanağı mükellefe verilerek yargı mercilerinin iş yüklerinin azaltılması, uyuşmazlık konusu vergi ve cezaların zamanında tahakkuku ve tahsili olanağı sağlanmaktadır.

KANUN YOLUNDAN VAZGEÇME KAPSAMINDAKİ UYUŞMAZLIKLAR VE KARARLAR

Kanun yolundan vazgeçme olarak tanımlanan uyuşmazlık ve kararlardan mükelleflerin yararlanabilmesi için;

- Vergi/ceza ihbarnamesine dava süresinde açılmalıdır.

- Vergi mükellefleri, istinaf yolu açık vergi mahkemesi kararları ve temyiz yolu açık bölge idare mahkemesi kararlarına karşı kanun yolundan vazgeçmeden yararlanabilirler.

- Ancak, Danıştay’ın bozma kararı üzerine verilen kararlar kanun yolundan vazgeçme kapsamına girmemektedir.

KANUN YOLUNDAN VAZGEÇME KAPSAMINDA OLMAYAN UYUŞMAZLIK VE KARARLAR

Kanun yolundan vazgeçme düzenlemesinden; daha önce beyan edilen defter kayıt belgelere ya da kanuni ölçülere dayalı olarak yani ikmalen; takdir komisyonları ya da inceleme elemanlarının re’sen takdiri veya idare tarafında yapılan vergi hesaplamaları (tarhiyatlar) dışında kalan ve aşağıda sayılan vergi uyuşmazlıkları ve kararları yararlanamayacaklardır.

Bunları nedenle aşağıda sayılan davalar kanun yolundan vazgeçme kapsamında değildir:

1- Vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde açılmayan davalar ve bu süreden ret edilen kararlar,

2- Vergi mahkemesince verilen karara karşı istinaf veya bölge idare mahkemesince verilen karara karşı temyiz yolu açık olmayan kararlar,

3- Kararın Danıştay’ın bozma kararı üzerine verilmemiş olması koşulları birlikte aranacaktır.

Bu üç koşulu şöyle daha ayrıntılı olarak örnekleyerek açıklayabiliriz:

- Vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde dava açılmaması nedeniyle davanın süre aşımı gerekçesiyle reddi yönünde karar verilmesi,

- Davanın ehliyet yönünden reddi şeklinde karar verilmesi,

- İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde karar verilmesi,

- Vergi mahkemesinin istinaf yolu açık olmayan kesin nitelikli kararları,

- Bölge idare mahkemesince verilip temyiz yolu açık olmayan kesin nitelikli kararları,

- Danıştay’ın bozma kararları,

- Vergi/ceza ihbarnamesine karşı açılmamış davalar ve karlar,

- Beyanname verilmesi üzerine tahakkuk fişi esasına göre yapılan tarhiyatlara açılan davalar ve kararları,

- 213 sayılı Kanun kapsamında yapılan şikâyet yoluyla müracaatın reddi üzerine açılan davalar ve verilen kararlar,

- Ödeme emrinin tebliği, haciz gibi takip ve tahsilat işlemlerine karşı açılan davalar ve verilen Kararlar,

Ve benzer kararlar kanun yolundan vazgeçme düzenlemesi kapsamında değildir.

VAZGEÇMEDE ÖDENECEK VERGİ / CEZALAR

Kanun yolundan vazgeçilmesi hâlinde, tahakkuk edecek vergi ve/veya cezaların hesaplanmasında istinaf veya temyiz yolu kullanılmayan yargı kararı dikkate alınacaktır.

Yani; vergi mahkemelerince verilen karara karşı bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve bunun üzerine bölge idare mahkemesince verilen temyiz yolu açık olan karara karşı kanun yolundan vazgeçilmiş ise, kaldırılan ve/veya tasdik edilen vergi ve/veya ceza tutarı üzerinden tahakkuk edecek vergi ve cezaların hesaplanmasında, vergi mahkemesince verilen karar değil; bölge idare mahkemesince verilen karar esas alınacaktır.

Kanun yolundan vazgeçilmesi, yani istinaf veya temyiz yolu kullanılmayan yargı kararına göre ödenecek vergi ve cezalar konusunda Vergi Usul Kanunu’nun 517 sayılı Genel Tebliği’nde (20/02/2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. ) açıklandığı üzere hesaplama yapılacaktır. Anılan Tebliğ’in ilgili bölümü aşağıdaki gibidir:

‘’- Konusu sadece vergi olan davalarda, bu verginin kaldırılması durumunda verginin %60’ı tahakkuk edecek, verginin kalan %40’ı terkin edilecek, bu verginin tasdik edilmesi durumunda ise verginin tamamı tahakkuk edecek,

- Vergi ve buna bağlı vergi ziyaı cezasının kaldırılması durumunda, verginin %60’ı tahakkuk edecek, verginin kalan %40’ı ve vergi ziyaı cezasının tamamı terkin edilecek,

- Vergi ve buna bağlı vergi ziyaı cezasının tasdik edilmesi durumunda, verginin tamamı ve vergi ziyaı cezasının %75’i tahakkuk edecek, vergi ziyaı cezasının kalan %25’i terkin edilecek,

- Bağlı olduğu vergi aslı dava konusu yapılmayan veya 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinde yazılı fiillere iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması durumunda, bu cezaların %25’i tahakkuk edecek, kalan %75’i terkin edilecek, bu kapsamdaki cezaların tasdik edilmesi hâlinde ise cezaların %75’i tahakkuk edecek, kalan %25’i terkin edilecektir.

Yargı mercilerince vergi ve/veya cezaların kısmen tasdik edilmesi kısmen kaldırılması durumunda da vergi ve/veya cezalar, tasdik edilen ve kaldırılan kısmına göre yukarıda yer verilen oranlarda tahakkuk edeceğinden tahakkuk edecek kısımlar dışında kalan tutarlar terkin edilecektir.’’

Tebliğ’de kararların durumuna göre açıklayıcı örnekler verilmiştir. Geniş bilgi için uygulayıcıların yararlanmaları olanaklıdır.

Etiketler
Vergi