Hoşgörü dini İslam kimlerin elinde ya rabbim!
Halkımız her zaman ki gibi bu bayramı da hep birlikte kutluyor. Ortaklaştığımız, birleştiğimiz günlerdir bayramlar. İnsanımız inancı ile geleneğini bir yaşam...
Halkımız her zaman ki gibi bu bayramı da hep birlikte kutluyor. Ortaklaştığımız, birleştiğimiz günlerdir bayramlar. İnsanımız inancı ile geleneğini bir yaşam tarzı haline getirmiştir. Bayramı sevinçle, coşku ile en yüksek değer olan paylaşma duygusu ve içtenliği ile kutlamaktadır. Kurban kesiyor, kesme olanağı olanlar olmayanlarla paylaşıyor. Bazı hayırseverler de kurdukları dernek, vakıf ve benzeri kuruluşlarla bu yardımlaşmayı sağlıyorlar. Bu gönüllü kuruluşlarda hizmet görenlerin gönüllü hizmetleri insanlık tarihinden beri var olmuştur. Dinden geçinen istismarcılar, halkın inanç değerlerini çıkarları doğrultusunda kullanan kimi istismarcıların olduğu da bilinmektedir. Bu istismarcılar da daha çok dine ve dindara inancını sarsıyor, inanca zarar veriyorlar.
CİNNET HALLERİ
Doğumdan ölüme kadar sağlığımızı emanet ettiğimiz doktorlarımız görev başında bıçakla, silahla öldürülüyorlar. Aile içi şiddet ve töre cinayetleri nedeniyle kadınlarımız ve çocukları öldürülüyor. Bir cinnet hali almış başını gidiyor.
Bu cinnet halini besleyen kutuplaşma; bireyin özgürce her türlü inancını, düşüncesini teminat altına almakla sorumlu olan siyasilerimiz tarafından da ne yazık ki yapılmaktadır.
Bu cinnet halini besleyen kutuplaşma; halkı sevgi, merhamet, adalet ve hoşgörü ile bir arada tutma görevi olan bazı din adamlarının halkı kin ve nefrete varan açıklamalarıyla bu nefreti beslenmektedirler.
Annesini tedavi eden doktoru cinnet geçirerek katleden, sonra da intihar eden bu kişi nasıl bir nefret ortamında etkilendi acaba!
Bu cinnet ruh halinde payı olanların, siyasi emelleri için bu ülkeye ne kadar kötülük yaptıklarını, sevgi ve merhamet dinini kendi sakat mantıkları ile nasıl kötü temsil ettikleri gün be gün görmekteyiz.
Cemaat yurtlarında meydana gelen ahlaksızlıkların iktidar ve medyası tarafından açıkça kınanmaması ve adeta arka çıkmaları, din üzerinde bir gölge düşürdüğü gerçek inanç sahiplerini de incitmektedir.
BU NASIL BİR DİN ADAMI!
Konya Şehir Hastanesi'nde görevli iken hasta yakını tarafından öldürülen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ekrem Karakaya'nın ardından tepkiler çığ gibi büyürken, Konya’nın bir Merkeze bağlı Selçuklu İlçesi Bosna Hersek Camii imamının cuma hutbesinde verdiği vaaz birçok inançlı insanı hayrete düşürdü!
İmam, öldürülen doktoru kast ederek; "Bugün arife günü. Bir doktor öldürüldü diyerek, devletin, milletin aleyhine, hastanelerin hiçbir tanesi görev yapmadı. Günlük iğne, serum, tedavi olacak adam var. Bu kadar fırsatçılığa da gerek yok. Yani bu neyi getirir, doktorların daha fazla öldürülmesini getirir. Bu bir tahriktir ya! Geçen hafta kadın cinayetlerini anlatmadım mı? Televizyonda göstere göstere kadın cinayetlerini çoğalttık. Bu neyi getirir? Sen gittin hastaneden boş döndün, iğne yapılacak, oğlun ölecek elinde. Doktor da dedi ki 'Sen git grevdeyiz.' Sen öldürmez misin, sövmez misin, dövmez misin? Buna fırsat vermeyelim ya. Herkes akıllı olsun kardeşim. Kimse istemez bir doktorun ölmesini, polis, askerimizin şehit olmasını. Ama devlette devamlılık esası var. Şimdi ben şurada kalp krizi geçirsem bu kadar millet cuma namazı kılmayacak mı? Beni de kaldırır şu kenara koyarlar, cuma namazını kılarlar, ambulans gelip alır götürür. Bu kadar basit. Devlette devamlılık esastır" ifadelerini kullanmıştı.
İmam Efendinin, dinin özünün hak, hukuk olduğundan haberi yok! Yasalardan ve Anayasa’dan da haberi yok. Bu cahil imama birisinin grevin anayasal bir hak olduğu, herkesin farkındalık yaratmak ve sesini duyurmak için gösteri ve yürüyüş hakkının olduğu, uyarı grevlerinin de yasal olduğunu hatırlatmalı. O İktidarın gözüne girmek için kutsal mekân ve dini kullanıyor!
Tam bir cehalet ve bir o kadar da yaranma örneği! Bir din adamına yakışmayan, toplumu kin ve nefrete sürükleyen bir vaaz. Hem de Cuma namazı esnasında!
Bir Allah’ın kulu da; ‘’Yahu sen nasıl din adamısın, bir cinayet işlenmiş, pırıl pırıl bir kalp doktoru öldürülmüş sen ise halkı kin ve nefrete sürüklüyorsun. Senin arkanda namaz kılınmaz" demiyor!’’
Cemaatten bir kişi de çıkıp; bu kendini bilmez, hadsiz, aklı sıra bir yerlere mesaj gönderen imama tepki göstermemiştir!
KATİL ZANLISININ BABASI İMAMDAN DAHA SAĞDUYULU!
Katil zanlısının babası Kasım Akçay İmam Ahmet Gür’den daha akıl ve vicdan sahibi. Dr. Ekrem Karakaya’yı öldürdükten sonra intihar eden güvenlik görevlisi Hacı Mehmet Akçay’ın babası Kasım Akçay; ''Böyle bir olay yaşandığına hala inanamıyorum. Böyle bir olayın yaşanmasını da asla istemezdim. Kendi çocuğumdan çok doktora üzülüyorum. 2 çocuğu var. Kelimelerle tarif edilemez bir durum. Annesinin ölümünden dolayı doktoru öldürdüğü söyleniyor. Annesinin ölümüyle ilgili doktoru suçlayıcı bize hiçbir şey söylemedi. Olayı çıkan haberlerden öğrendim'' dedi.
İmam Efendi ise; acil servislerin açık olduğunu, acil olaylara müdahale edildiğini bildiği halde, kendini Allah’tan mı ediyor! "Hastanelerin hiçbir tanesinin görev yapamadığını, bu, doktorların daha fazla öldürülmesini getirir, tahriktir" diyerek hem cinayeti övüyor hem de olayı çarpıtıyor!
İMAMA ÇİFTE SORUŞTURMA
Neyse ki, Konya Valiliği, Bu hadsiz İmam’ın cuma hutbesinde sarf ettiği açıklamalarına Anayasal haklarını kullanmaktan öte hiçbir suçu olmayan doktor ve sağlık hizmetlilerinin eylemlerine ilişkin açıklamalarda bulunan İmam Ahmet Gür’ün, sarf ettiği sözler için soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Diyanet İşleri Başkanlığı da konu ile ilgili soruşturma başlattığını Konya'ya müfettiş gönderildiğini açıklandı.
İnşallah olayın sıcaklığı geçtiğinde diğer olaylarda olduğu gibi bu olayda da imam efendinin bu zevzekliği cezasız kalmaz. Dinle ilgisi olmayan, gerici, yobaz, çıkarcı, istismarcı anlayışını sanki halkın çoğunluğunun inancıymış gibi sunan bu ve benzeri güruha gerçek dindarların tepki koymada gecikmeyeceğini umuyorum.
GEZİ OLAYLARINDA CAMİ’DE İÇKİ İÇİLMEDİ DİYEN DE İMAM KONYA’DAKİ DE
Allah yeryüzüne gönderdiği dinini onu istismar edenlerden korusun! Dinden geçinen, onu bir meta, bir istismar ve çıkar vasıtası yapan Konya’daki imam da din görevlisi! Cumhurbaşkanı’na rağmen "Ben din adamıyım. Yalan söyleyemem. Camide içki içildiğini görmedim’’ diyen de din adamı!
Hoşgörü dini islam kimlerin elinde ya rabbım! Allah dinini din tüccarlarından, istismarcılardan ve din bezirganlarından korusun.