Özel gider ve harcamalara vergi geliyor

Bir halk deyimi; ‘’Yahudi züğütleyince eski defterleri karıştırırmış.’’ İktidar da eski vergi hükümlerini yeniden makyajlayarak getireceği anlaşılıyor.

Bir halk deyimi; ‘’Yahudi züğütleyince eski defterleri karıştırırmış.’’ İktidar da eski vergi hükümlerini yeniden makyajlayarak getireceği anlaşılıyor. Kamuoyunda yansıyan haberlere göre; daha önce yürürlükte kaldırılan ‘’Gider Bildirimi Esası’’ bu kez ‘’Özel Gider Harcama Bildirimi’’ olarak getirileceği, ‘’mükellef hesap kartı’’ diye bir kartla da harcama ve gelir kalemlerinin izlenerek lüks ve şatafa içinde yaşayanları vergi ile tanıştıracağı düşünülmekteymiş. Bakıp görelim.

KALDIRILMADAN ÖNCEKİ GİDER BİLDİRİMİ

1961 Yılından 1984 Yılına kadar yürürlükte kalan Gelir Vergisi Kanunu’nun 113’ncü maddesindeki ‘’Gider Bildirimi Esası’’ 2995 Sayılı Kanunu’nun 4’ncü maddesiyle Turgut Özal’ın hışmına uğrayarak 27.04.1984 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlükten kaldırılmıştı.

Kaldırılmadan önce mükelleflerin Yıllık Gelir Vergisi beyannamelerinde gösterdikleri gelir ile bildirilen veya vergi incelemeleri sırasında tesbit olunan beyanı mecburi giderler arasında, açık bir düşüklük bulunduğu takdirde, beyan olunan gelir yerine, Takdir Komisyonunca takdir olunacak gelir üzerinden vergileme yapılıyordu.

Komisyona sevk edilebilmesi ve komisyonca takdir yapılabilmesi için,

Beyanname incelenmesinin Maliye Müfettişi veya Hesap Uzmanı tarafından yapılması;
Açığın, servetten yapılan sarfiyatla, borçla veya başka bir kaynaktan kapatıldığının, mükellef tarafından izah olunamaması;
Gerçek gelirin, inceleme ile tesbit edilememiş bulunması şarttır.

Vergi incelenmesinde; gerçek gelirin, mükellefin beyanından fazla olduğu tesbit edildiği ahvalde, giderlerle kıyaslamada, mükellefin beyanı yerine, tesbit olunan gelir esas alınmaktaydı. Komisyonca takdir olunacak gelir, mükellefin bildirdiği veya inceleme ile tesbit olunan giderden az ve iki katından çok olamayacağı şeklindeydi.

Ancak, gider ve harcamalardan hareketle, gelirin kavranması esası, geçmişte çok başarı ile uygulanamamıştı. Çünkü gider ve harcamalar mükellefin beyanına dayalıyıdı.

Geçmişte mükellefin beyanına dayanan bu vergileme esası günümüz teknolojik ve bilişim olanakları ile çok başarılı uygulanıp izleneceği kuşkusuzdur.

Yapılacak düzenlemenin yalnızca beyannameli mükelleflere değil, vergi ile tanışmadan, lüks içinde yaşayan, vatandaş, politikacı ve bürokratları da kapsayan bir vergi güvenlik önlemi olarak çok başarılı uygulanacağı, en azından yarattığı psikolojik etki ile de birçok yararı olacağı kuşkusuzdur.

Maliye bürokratlarının hazırladığı bu esasın yasalaşma şansı var mıdır derseniz? Ben de kuşkuluyum!

Sayın Zekeriya Temizel’in Maliye Bakanı ve Sayın Nevzat Saygılıoğlu’nun Gelirler Genel Müdürü olduğu döneminde gelirin tanımı yeniden yapılmış, harcamaların kaynağının araştırılmasını öngören ‘’nereden buldun?’’ düzenlemesi yapılmıştı.

Ne yazık ki baskılar sonucu önce ertelenmiş, sonra da bu kez de AKP’nin hışmına uğrayarak tamamen kaldırılmıştı.

GETİRİLMEK İSTENEN DÜZENLEME

Yapılması düşünülen düzenlemenin, Amerikan Birleşik Devletlerinde, Avusturalya, İtalya ve benzeri birçok ülkede uygulaması bulunan servet, harcama, gider düzeylerinin beyan edilen gelir düzeyi ile önemli ölçüde uyumsuz olduğu durumlarda mükelleflerin bu uyumsuzluk ile ilgili izaha davet edildiği, bunun yanında bu uyumsuzluk sonucu oluşan fark vergi konusu olmakla birlikte mali suçlarla mücadele birimlerinin denetimine girmektedir.

Yapılacak risk analizi sonunda;

Beyana tabi gelirleri ile yapılan harcamaları arasında %20’nin üzerinde uyumsuzluk bulunması,
Buu kelleflerden Özel Gider (Harcama) Bildirimi istenmesi ve aradaki farkın izah edilememesi,
Durumunda ilgili hakkında vergi incelemesi yapılması, izah edilemeyen fark tutarların arızi kazanç olarak kabul edilerek üzerinden gelir vergisi hesaplanması öngörülmektedir.
Bu düzenleme, mükelleflerin harcama ve gelirlerinin görülebilmesine olanak tanıyan «mükellef hesap kartı» gibi bir çalışma ile birlikte yürütülecektir.

Gelir İdaresi tarafından yapılan etki analizine göre; gelir artırıcı ve gönüllü uyumu destekleyici etkisi olacaktır. 2024 yılı kazançlarına uygulanmak üzere Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe konulması önerilmektedir.

MÜKELLEF HESAP KARTI HARCAMA VE GELİR KALEMLERİ

Mükellefler için düzenlenecek hesap kartı ile; ticari, zirai, mesleki değer artış kazançları ile ücret, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları kapsamında izlenecektir.

İzlenecek gelir kalemleri; beyana tabi gelirleri, kira gelirleri, gayrimenkul ve araç satış gelirleri, vergi kesintisine tabi tutulmuş gelirleri, kredi kartı harcamalarıdır.

İzlenecek gide ve harcamaları; kira ve aidat ödemeleri, eğitim harcamaları, sağlık ve hayat sigorta ödemeleri, hava, hızlı tren, otel ve benzeri seyahat ve tatil giderleridir. Ayrıca kullanılan krediler, gayrimenkul ve araç satışları, veraset veya karşılıksız intikalleri de izlenecektir.

Yukarıda sayılan gelir, gider ve harcamalar; tapu, noter, bankalar ile yıllık ve muhtasar beyannamelerden elde edinilen bilgilerle oluşturulacaktır.

Vergi düzenlemeleri ile getirilmesi düşünülen Özel Gider (Harcama) Bildirimi etkin ve tarafsız uygulanırsa ‘’Nereden Buldun’’ düzenlemesi gibi etkili olur. Vergi sistemimizde de bir reform niteliği taşır. Sayıştay ve Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) ve Kamu İhale Kurumu (KİK) ve birçok kurum gibi AKP’nin elinde olsa olsa muhaliflerine karşı uygulanacak bir düzenleme olmaktan başka bir işlevi olmaz!