Sabri Arpaç yazdı: 'Şirket kar dağıtımlarında vergileme'

Bu yıl genel kurullarda alınan kar dağıtım kararları 2025 yılında beyan edilecek 2024 yılı gelirlerini de ilgilendirmesi ve güncel olması nedeniyle bir hatırlatma yazısı yazma gereği duydum.

Mayıs ve izleyen aylar sermaye şirketlerinin yoğun biçimde genel kurullarını yaptığı ve kâr dağıtımı konusunda karar aldıkları aylardır. Bu yıl genel kurullarda alınan kar dağıtım kararları 2025 yılında beyan edilecek 2024 yılı gelirlerini de ilgilendirmesi ve güncel olması nedeniyle bir hatırlatma yazısı yazma gereği duydum.

2003 YILI VE SONRASINA AİT KARLARIN DAĞITILMASI

Kurum kazançları Kurumlar Vergisine tabi tutularak vergilendiği için ortaklara gerçek kişi ortaklara dağıtıldığında farklı bir vergileme rejimine tabi tutulmaktadır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 22/2’nci maddesinde mükerrer vergilemeyi önlemek amacıyla vergi istisnası düzenlemesi yapılmıştır. Düzenleme ile; tam mükellef kurumlardan elde edilen ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 75/2’nci maddesinin 1 ve 3’ncü bentlerinde yer alan kâr paylarının yarısı gelir vergisinden istisna edilmiştir.

Söz edilen kar payları;

  • Anonim şirketlerde hisse senedi veya ilmühaber sahiplerine,
  • Menkul kıymete bağlanmamış çıplak pay sahiplerine,
  • Kurucu senetlerine veya intifa senetlerine,
  • Yönetim kurulu başkan ve üyelerine,

Ödenen kâr paylarıdır.

Limitet şirketlerde istisnadan yararlanacak kâr payları ise ortaklara ve yöneticilere ödenen kâr paylarıdır.
Kar dağıtımına karar verildiğinde ve yukarıda sayılan kar payları dağıtıldığı sırada usulüne uygun olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/1-6’ncü maddesine göre Gelir Vergisi stopajına tabi tutulmuş olmaları gerekir. Yani yarısı vergiden istisna edilmiş bu kar paylarının tamamı üzerinden dağıtım nedeniyle gelir vergisi stopajı yapılmıştır.

BEYAN EDİLİP EDİLMEYECEĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bu kar payları üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’ncü maddesinin yukarıdaki fıkrasına göre stopaj yolu ile bir vergi ödendiği için elde edilen bu gelirlerin beyan edilip edilmeme sınırını aşıp aşılmadığına Gelir Vergisi Kanunu’nun 86’ncı maddesinin ‘’toplama yapılmayan haller’’ düzenlemesine bakılmalıdır.

Anılan madde düzenlemesine göre; tam mükellefiyette yani Türkiye içinde ve dışındaki gelirlerinin tamamı üzerinden vergilendirilen kar payı elde eden gerçek kişilerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 103’ncü maddesinin 2024 yılı için uygulanacak tarifenin ikinci gelir dilimindeki 230.000 TL’yi aşmayan gelirleri beyan edilmeyecektir.
Konuyu bir örnekle açıklamaya çalışalım.

2024 Yılında tam mükellef (B) A.Ş’den net 1.500.000 TL kar payı elde etmiştir. 2024 Yılında elde ettiği kar payından yüzde 10 Gelir Vergisi stopajı yapılmış ve şirket tarafından muhtasar beyanname ile beyan edilerek 150.000 TL olarak ödenmiştir.

Yıllık beyannamede brüt kar payı beyan edilecek ve yıl içinde kesilen vergi mahsup edilecektir. Buna göre, brüt kar payı tutarı, 1.500.000/0,90=1.666.666,67 TL olarak bulunur.

Mükellef gerçek kişinin kar payı üzerinden yüzde 10 kesinti yapılan kurumdan elde ettiği kesintiye (%10) tabi tutulmuş brüt 1.666.666.67 TL kar payının yarısı olan 833.333,33 TL Gelir Vergisinden istisna olduğundan, kalan
833.333,33 TL, tek başına 2024 yılı beyan sınırı olan 230.000 TL’yi aşması nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesine dâhil edilecektir.

Kuşkusuz ki kar dağıtımı daha komplike ve ayrıntılı bir işlemdir. Konuyu daha fazla ayrıntıya boğmadan, kar dağıtım çizelgesi yapmadan açıklamakla yetinelim. Bilindiği gibi kar payı dağıtımı, ayrılması gerekli yedek akçelerin ayrılmasından sonra, yasada ve esas sözleşmede belirlenen ya da genel kurulda kararlaştırılan oran üzerinden dağıtılır.
Kar dağıtım yetkisi Türk Ticaret Kanunu’nun 408/2-d maddesine göre genel kurula aittir. Şirket faaliyet dönemi sonunda;

  • Kâr elde edememişse,
  • Serbest yedek akçesi kâr payı dağıtmak için yeterli değilse,
  • Şirket genel kurulu o yıl için kâr dağıtmama kararı almışsa,

Kâr dağıtılmaz.

Genel Kurulun kar payı dağıtabilmesi için; Türk Ticaret Kanunu’nun 523/1’nci maddesine göre; yedek akçelerin esas sözleşmede öngörülen oranlarda zorunlu ve isteğe bağlı yedek akçelerin ayrılması gerekir.
Genel kurul ilk olarak, Türk Ticaret Kanunu’nun 591/1’nci maddesine göre; yıllık net karın %5’ini şirketin ödenmiş sermayesinin % 20’sine ulaşıncaya kadar 1’nci tertip yasal yedek akçe olarak ayrılmasına karar verir.
Pay sahiplerine yüzde 5’i oranında kar payı dağıtılmasına karar verildikten sonra, kalan tutarın yüzde 10’unun 2. tertip yedek akçe olarak Türk Ticaret Kanununun 519/2’nci maddesine göre genel amaçlı yedek akçe olarak ayrılmasına karar verir.