Soruşturma ve Baskıların Nedeni AKP’nin Siyasi Başarısızlığı
"Erken ya da zamanında yapılacak bir seçimde başarılı olması mümkün görülmemekte."
Geçen haftayı TÜSİAD’ın iki tepe yöneticisi hakkındaki soruşturma ile geçirdik. Daha önceki belediye başkan ve yöneticiler ile bazı siyasilerde olduğu gibi, sanki kaçacaklar gibi kollarında polisler ile itibarsızlaştırma, sıradanlaştırma işlemlerine tabi tutuldular. Bu soruşturma ve baskıların nedeni AKP’nin siyasi ve ekonomik başarısızlığıdır.
ORHAN TURAN KİMDİR?
Birçok kişi merak edip araştırmıştır kuşkusuz. Kimdir bu TÜSİAD yöneticileri, eğitimli mi? Ekonomi içindeki rolleri ne? Halkımızın bunları bilmesi gerek. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’dan başlayalım. Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım firması olan ODE Yalıtım’ın sahiplerinden.
ODE Isıpan markasıyla ekstrüde polistren ısı yalıtım malzemesi, ODE Membran markasıyla polimer bitümlü su yalıtım örtüleri, ODE Starflex markasıyla ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği amaçlı kullanılan cam yünü ve ODE R-Flex markasıyla da elastomerik kauçuk köpüğü esaslı tesisat yalıtım malzemesi üretmekte.
6 kıtaya ihracat yapan ODE, Eskişehir Üretim Tesisi'nin devreye girmesinin ardından ihracat kapasitesini daha da artırarak Türkiye’de su yalıtım pazarının lideri olmuştur.
Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, 1981 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra;
-Marmara Üniversitesi’nde işletme yüksek lisansı, Sabancı Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Marmara Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nde lisansüstü seviyesinde ders verdi.
-Milliyet Gazetesi, CNN Türk ve Ernst & Young iş birliği ile yapılan Yılın Girişimcisi Yarışması'nda 2008 yılında “Yılın Girişimcisi” ödülünü aldı.
- Monte Carlo’da düzenlenen “Dünya Yılın Girişimcisi” yarışmasında Türkiye’yi temsil etti.
-Isı, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği’nin (İZODER) kurulmasında aktif rol aldı. 1997-1999 yılları arasında bu derneğin Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptı.
-2007-2011 yılları arasında iki dönem de İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin de (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptı.
2018-2022 yılları arasında bölgesel ve sektörel iş dünyası temsil örgütlerinin çatı kuruluşu olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptı.
-18 yıldır TÜSİAD üyesi. TÜSİAD’ın Yönetim ve Denetleme Kurulu’nda görev aldıktan sonra 29 Mart 2022 tarihinden bu yana TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı görevine devam etmekte.
Anadolu’nun bir köyünde çıkıp iyi bir eğitim ve kariyerden sonra bu kez üretim, yatırım, istihdam yaratan dünyaca tanınan bir iş insanını çok şık olmayan alelade bir suçluya işlem yapıyormuşçasına, polis eşliğinde adliye koridorlarında itibarsızlaştıracaksınız sonra da demokrasi falan filan!
ÖMER ARAS KİMDİR?
Ömer Arif Aras, lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde tamamladıktan sonra üniversite eğitimini ise;
-İktisadi Ticari İlimler Akademisi Ekonomi Maliye Yüksek Okulu'nda,
-Yüksek lisansını New York Syracuse Üniversitesi'nde 1981 yılında doktora derecesinde yaptı.
Eğitimlerinden sonra 1982 – 1984 yılları arasında Amerika'da Ohio State Üniversitesi'nin İdari Bilimler Fakültesinde asistan profesör unvanı ile öğretim üyeliği de yaptı.
Bankacılık kariyerine ise 1984 yılında İstanbul’da başlamış. TÜSİAD YİK Başkanlığı yanı sıra Hüsnü Özyeğin tarafından 1987 yılında kurulan QNB Finansbank’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürmekte. Önce Yunanistan’a daha sonra da AKP iktidarının çok sevdiği Katar sermayesine satılan QNB Finansbank’ın Yönetim Kurulu Başkanlığını da halen yürütmekte.
EKONOMİK BAŞARISIZLIĞI GÖZARDI ETMEK İÇİN...
AKP; davalar, soruşturmalar, kayyım atamaları ve benzeri yapay gündemlerle içeride ve dışarda düştüğü başarısızlıklarını perdelemek, üstünü örtmek, halkın gerçeklerle yüzleşmesini engellemek için yapay gündemler yaratarak durumu idare etmeye çalışıyor.
Suriye’de Türkiye’nin destekleri ile iktidara gelen ve batılı güçler ile Körfez ülkelerinin şimdilik kullanışlı ve elde tutulabilir olarak gördükleri Selefilerin ne kadar iktidarda kalabilecekleri çok belli değilken, burada meydana gelebilecek bir yönetememenin faturası büyük ölçüde Türkiye’ye çıkacak.
Bunun içinde; Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki oluşumu ile ülke içindeki, kendi tabirleriyle "iç cepheyi tahkim etmek" şeklinde, içeride "terörü bitirdim" söylemi ile dengelemeye çalışacağı görülmektedir.
İçeride ekonomi ve siyasetteki başarısızlığı, yönetememeyi perdelemek için büyük ölçüde etkisizleştirdiği sağ muhaliflerden sonra DEM Parti'yi yanına çekme, CHP’yi de sürekli soruşturma ve baskılarla şeytanlaştırarak gündemi kendinden ve sorunlarından uzak tutmak istemekte. Bu konuda kısa sürede başarılı gibi görünse de erken ya da zamanında yapılacak bir seçimde başarılı olması mümkün görülmemekte.