Vergi Reformu Sulandırılıyor Mu? Cezalar Can Yakacak!

"Rant kazançları ile vergi vermeden yalılarda, lüks arabalarda yaşayanların ‘gider ve harcamalarından’ dolayı vergilendirilmeyecekleri anlaşılıyor."

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sosyal medyada dolaşan bilgilendirme hazırlığında esaslı bir ‘Vergi Reformu’ yapılacağını ummuş, halkla birlikte ultra zenginler de etkilenecek diye düşünmüş yazımda; ‘Vergi bağışıklıkları ile semizleşen kişi ve kurumların da vergilendirilecekleri anlaşılıyor’ diye yazmıştım. Ama dağ fare doğuracağa benziyor. Sermaye, rant kazançları ile vergi vermeden yalılarda, lüks arabalarda yaşayanların ‘gider ve harcamalarından’ dolayı vergilendirilmeyecekleri anlaşılıyor!

TAŞINMAZ KAZANÇ İSTİSNASI KALDIRILMIYOR

Taşınmazların 5 yıldan fazla elde tutulduktan sonra satılması halinde elde edilen değer artış kazancının vergileneceği yazılıp çizildi. Bu düzenlemeden vazgeçildiği anlaşılıyor. Ama bazı iş çevreleri ile yapılan toplantı ve görüşmelerden sonra bu düzenlemeden vazgeçildiği anlaşılıyor.

Bizce enflasyondan arındırıldıktan sonraki kazanç kısmı vergilendirilmelidir. Ekonomiye hiçbir reel yararı bulunmayan bu tür kazançların vergilendirilmesi paranın ekonomi içinde kalıp katma değer yaratması, ekonomiye de yararlı olacaktır.

BORSA KAZANÇLARI DA VERGİLENDİRİLMEYECEK

Teklif edilecek metinde borsa kazançlarının vergilendirilmesi ve borsa işlem vergisi yer almayacakmış. Sermaye piyasasına zarar vereceği martavalı uydurulmuş anlaşılan. Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları (GYO) ile Gayrimenkul Yatırım Fonlarının (GYF) Kurumlar Vergisi istisnasının devam edebilmesi için ise yüzde 50 temettü dağıtma zorunluluğu getiriliyormuş.

Tamamı yabancıların eline geçmiş olan dev alışveriş merkezlerinin bir de GYO ve GYF istisnaları ile korunmasının ekonomimize ne faydası var? Bize göre bunlarla ilgili istisnaların tamamen kaldırılması gerekir.

Egemenler burada da etkili olmaya başlamışlar anlaşılan!

HİSSE SENEDİ VE ORTAKLIK PAYLARINI 5 YIL ELDE TUTANLAR VERGİ VERMEYECEK

Hisse senetleri ve ortaklık paylarının elde tutulma süresi 2 yıldan 5 yıla çıkartılmaktadır. Düzenleme bu şekilde yasalaşırsa 5 yıl içinde satılan bu değerler spekülatif kazanç elde ettikleri nedeni ile vergilendirilecektir. Emek içermeyen, sadece sermayeden elde edilen bu kazançlardan vergi alınması olumlu bir gelişmedir. Tabi yasalaşırsa.

Ayrıca, öteden beri haksız bir şekilde uygulanmakta olan iştirak hissesi satış kazancı alım satımı kazançlarının Kurumlar Vergisi istisnası kaldırılacak, Katma Değer Vergisi istisnası oranı ise yüzde 75’ten yüzde 25’e indirilecekmiş. İştirak hissesi kısmi bölünme kapsamından da çıkarılacakmış. Bize göre bunlara getirilen Katma Değer Vergisi istisnası da uygulanmaması gerekir.

Kârları zararla yok etme konusunda ayyuka çıkmış konulardan biri olan birleşme, devir ve bölünme işlemlerinde devreden Katma Değer Vergisi ve iade hakkı, zamanaşımına bağlı olmaksızın vergi incelemesi sonucuna göre yeni şirket tarafından indirim konusu edilebilecektir. Bu şekilde devreden Katma Değer Vergileri indirim konusu yapılacak ancak 5 takvim yıl boyunca indirilemeyen bu vergi inceleme sonunda Gelir veya Kurumlar Vergileri kayıtlarında gider olarak dikkate alınacaktır.

CEZALAR CAN YAKACAK

Faaliyetlerini kayıt dışı bırakanların tespiti üzerine hesaplanacak vergiye ceza artırımlı olarak uygulanacak. Buna göre vergi ziyaı cezası 1 kat yerine 1,5 kat, kaçakçılık cezası ise 3 kat yerine 4,5 olarak uygulanacak. Cezalarda düşünülen düzenlemeler aşağıdaki gibidir.

- Başkalarının pos cihazlarını kullanan her tespit için bilanço esasına göre defter tutanlara 90 bin, işletme hesabında defter tutanlara 45 bin TL,

- Başkalarının IBAN’ını kullanan ve kullandırana asgari 30 bin TL, azami 20 milyon TL olmak üzere işleme konu tutarın yüzde 10’u nispetinde, ayrı ayrı Özel Usulsüzlük Cezası kesilecektir.

Fatura düzenlemeyenlere 1’nci tespitte asgari 30 bin TL, olmak üzere faturaya yazılması gereken meblağın yüzde 30’u oranında, özel usulsüzlük cezası kesilecek. Bu şekilde kesilen cezaların toplamı 1 yılda 10 milyon TL’yi aşamayacak.

Vergi Usul Kanunu’ndaki belgeler yerine başka belge düzenleyenlere 20 Bin TL’den az olmamak üzere, tutarın yüzde 20’si oranında özel usulsüzlük cezası kesilecek, kesilecek cezanın toplamı 10 milyon TL’yi aşamayacak.

Banka ve finans kurumu ödemelerinde belge zorunluluğuna uymayanlara 25 bin TL’den az olmamak üzere ödeme tutarının yüzde 10’u oranında özel usulsüzlük cezası kesilecek.

Kira ödemeleri de elden yapılamayacak. Kira ödemesini elden yapanların tespitinde 6 bin 500 TL’den az olmamak üzere kira bedelinin yüzde 10’u oranında ceza kesilecek, 1 yılda kesilecek cezaların toplamı 20 milyon TL’yi aşamayacaktır.

UZLAŞMA SADECE VERGİ CEZALARINDA OLACAK

Bilindiği gibi, inceleme sonunda hesaplanan vergi ve kesilen cezalar için tarhiyat öncesi, tarhiyat sonrası ve merkezi uzlaşma komisyonunda uzlaşma yapılmaktadır. Çok yüksek vergi ve cezalar için Bakanlık üst Vergi Kanunlarında yapılacak değişikliklerde uzlaşmanın kaldırılacağı söylenmektedir.

Uzlaşma vergi uyuşmazlıklarını büyük ölçüde azaltan ve kamu alacağının zamanında Hazine'ye kazandırılması için 1963 yılından beri vergi mevzuatımıza giren vergi ve cezalarda uzlaşmanın yalnız cezalarda yapılması vergiden kaldırılması bir akıl tutulmasıdır.

Her ne kadar mevcut iktidar tarafından hoyratça yandaş lehine kullanılması bazıları için ‘kaldırılsın’ dese de büyük bir mükellef çoğunluğu ve Hazine için vergi hukukumuzun önemli bir düzenlemesidir. Bu düzenlemelerle vergide uzlaşmanın kaldırılması, vergi uyuşmazlıklarını çoğaltacak ve Hazineyi de vergi gelirlerinden yoksun bırakacaktır.

İdarenin vergi tarhiyatlarının büyük bir kısmı vergi yargı mercileri tarafından mükellefler lehine sonuçlanmaktadır. Sık sık vergi af ve yapılandırmaları ile vergi yargısı kararlarının büyük bir kısmı davalar sonuçlanmadan davadan vazgeçilerek yapılandırma düzenlemelerinden yararlanıldığı bilinmektedir.

Bu nedenle yapılacak bu tür palyatif düzenlemelerin vergi idaresine ve Hazine’ye bir yararı olmayacak, uyuşmazlıklar çoğalacak, vergi yargısı tıkanacak ve günümüz yargı düzeni ile de nasıl kişiye özel yargılamalar yapılacağını şimdiden tahmin etmek zor değil!

Konuyu vergi hukukunun duayeni Rahmetli Arkadaşım Şükrü Kızılot Hoca’nın 2013 Yılında Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde yazdığı bir fıkra ile bitirelim:

Vergi memurları ormana baskın yapmışlar. Hayvanlar da bir telaş bir telaş... Ayı “Ben kaçıyorum” demiş.

-Sana ne yahu vergi memurlarından?

- Öyle deme! Ben de kürk, hanımda, çocukta kürk, vergi çok ağır gelir!

-Leylek de telaşlanmış. Diğer hayvanlar Sana da ne oluyor demişler.

-Leylek: Bende yazlık, hanımda, çocukta yazlık, müthiş vergi alırlar.

-Maymun son derece rahat: 'İsteyen istediği yere kaçabilir' demiş: Benim kıçım çıplak, hanımın, çocukların çıplak¸ bana ne olacak ki, ben kalıyorum!