Vergide Uzlaşma Rafa Kaldırıldı, Yeni Vergi Aflarının Yolu Açıldı!

"Bu düzenleme ile hem vergi dairesi hem de vergi mükellefleri yani halk zarar görecek."

Son Vergi Yasası değişikliğinden önce vergi ve cezalarda uzlaşma yapılmaktaydı. Vergi Daireleri tarafından hesaplanıp mükellefe tebliğ edilen vergi ve cezalar konusunda yargı yoluna başvurulmadan önce, vergi idaresi ile vergi mükellefleri arasında miktar olarak anlaşmalarını sağlayan bir çözüm yolu vardı. Şimdi vergilerde uzlaşma kaldırıldığı için yalnızca cezalarda uzlaşılabilecek. Bu da uzlaşma kurumunu fiilen kaldırmak gibi bir şey olacak. Vergi ve cezaları yargıya taşınacak. Uzun sürecek yargı süreçlerinden hem mükellefleri hem de vergi idaresi zarar görecek.

UZLAŞMA 1963 YILINDA VERGİ MEVZUATIMIZA GİRDİ

Yeni düzenleme ile uzlaşma etkin bir yaptırım olmaktan çıkarıldı. Maliye tarih yazıcılarına kaynak olması bakımından yasada zaman içinde yapılan değişiklikleri tarihi evreleri ve düzenleme gerekçeleri ile kısaca belirtelim.

Vergi Usul Kanununa 1963 Yılında 205 sayılı Kanunun 22’nci maddesi ile getirilen uzlaşma düzenlemesi d ile; ‘’re’sen veya ikmalen tarih ve tebliğ edilen; Maliye, İl Özel İdareleri ve Belediyelere ait vergi, resim ve harçlar ve bunlara ilişkin cezaların tahakkuk edecek miktarları için idare ile mükellef veya cezaya muhatap olanlarla’’ Uzlaşma Komisyonlarında uzlaşma yapılmaya başlandı.

61 yıl boyunca çeşitli değişikliklerle günümüze kadar uygulandı. Uzlaşılan vergi ve cezalar idare ve yükümlüler açısından uyuşmazlık konusu olmadan kesinleşerek ödenebilecek hale gelmekteydi. Yeni düzenleme ile artık yalnız cezalarda uzlaşılabilecek.

1985 YILINDA TARHİYAT ÖNCESİNDE DE UZLAŞMA YAPILMAYA BAŞLANDI

1985 yılının sonunda bu kez 3239 sayılı Kanunla Vergi İnceleme tutanağı düzenlenirken yükümlüye tarhiyat öncesi uzlaşma isteminin olup olmadığı tutulan inceleme tutanağına yazılırdı. İnceleme sonunda bir vergi ve ceza tarh edilmesi halinde hesaplanan vergi ve cezalar için ‘’Tarhiyat Öncesi Uzlaşma’’ yapılmaya başlandı.

Böylece mükellefler inceleme raporu ile belirlenen vergi ve cezalar konusunda uyuşmazlık yoluna gitmeden incelemeyi yapan idarenin yetkilileri ile uzlaşmak ve tahakkuk edecek vergiyi dava konusu yapılmasına gerek kalmadan uzlaşma konusu vergi ve cezaları kesinleşmiş olurdu.

KAÇAKÇILIK CEZASI UZLAŞMA KONUSU DIŞINA ÇIKARILDI

1994 Yılında yürürlüğe 4008 sayılı Kanunun ile ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergilere kaçakçılık suçu cezasının kesilmesi halinde hem vergi hem cezanın uzlaşma mevzuu yapılamayacağı şeklinde düzenleme yapıldı. Düzenleme ile sadece kaçakçılık suçu cezası kesilen tarhiyatlar uzlaşma kapsamı dışında kalmış olduğundan o dönemdeki adları kusur veya ağır kusur cezaları için mükelleflerin uzlaşma talepleri gerek tarhiyat öncesi gerekse tarhiyat sonrası uzlaşma istemlerine değişiklikten önceki düzenlemelere göre yapıldı.

TEMİZEL – SAYGILIOĞLU DÖNEMİ BÜYÜK VERGİ REFORMU

25 Haziran 2024 Tarihinde bu köşede yayımlanan yazımda, ‘’Nerden Buldun Yasası’’ yani 4369 sayılı Kanun Maliye Tarihinin en önemli vergi reformlarından biri olduğunu yazmıştım. Bu Yasa’nın mimarları ise dönemin Maliye Balanı Sayın Zekeriya Temizel ve Gelirler Genel Müdürü Sayın Nevzat Saygılıoğlu olduğu kuşkusuz. Bu Yasa ile uzlaşma konusunda da çok önemli değişiklikler yapıldı. Bu düzenlemeler kısaca değinmek yararlı olacak.

4369 SAYILI KANUN UZLAŞMADA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

4369 sayılı Kanun ile uzlaşma konusunda çok önemli değişikliler yapıldı. Bu değişikliklerden önce uzlaşma düzenlemesi Vergi Usul Kanununda Ek 11 madde olarak yer almakta iken yeni düzenleme ile bu ek maddelerin 2,3,4,5’cü maddeleri 1.1.1999 Tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırıldı. Uzlaşmanın konusunu belirleyen Ek 1’nci maddesinde önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler;

- Kusur, ağır kusur ve kaçakçılık cezaları şeklinde üç kademeli olarak uygulanan cezalar yerine Vergi Ziyai Cezasının 1 kat olarak uygulanması, Vergi Ziyaının Kanunun 359’ncu maddesinde sayılan fiiller nedeniyle verilmesi durumunda daha önce kaçakçılık cezası olarak uygulanan cezanın 3 kat olarak vergi zaiyaı cezası olarak uygulanması,

- Kısmi uzlaşma olanağı getirilmesi ile yani “birden fazla nedenle vergi ve ziyaına neden olunması halinde mükellefin bu nedenlerden birine ya da birkaçına karşı uzlaşabilmesi,

- Uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa idarenin nihai teklifinin yazılarak mükellefe dava açma süresinin sonuna kadar teklif edilen vergi ve cezasını kabul ettiğini yazılı olarak bildirmesi durumunda uzlaşmanın sağlanacak olması,

- Demokratik ve katılımcı bir düzenleme olarak mükelleflerle birlikte uzlaşma görüşmelerine Serbest muhasebeci mali müşavirin veya bağlı oldukları meslek odasından bir temsilcinin katılmasının sağlanması,

Gibi birçok yenilik getirildi.

VERGİ ASLININ UZLAŞMA DIŞI BIRAKILMASININ SONUÇLARI

Değişiklikten önce, Vergi İnceleme Elemanlarınca, vergi takdir komisyonlarınca ve mükelleflerin kendiliğinde süresinden sonra beyan ettikleri matrah ya da matrah farkları üzerinden hesaplanan vergi ve cezalar konusunda uzlaşma yapılmaktayken, yeni yasal düzenlemeden sonra ise yalnızca vergi cezaları üzerinden uzlaşılabilecek.

Vergi Usul Kanununun Vergi Ziyaı, Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezalarında İndirim başlıklı 376’ncı maddesi ile zaten bir dilekçe ile bu cezaların yarısı indirim konusu edilmekte. Vergilerde uzlaşma olmayacaksa cezalarda yüzde 50’nin altında indirim için mükelleflerin uzlaşmaya gitmelerinin bir avantajı yani üstünlüğü fazlaca bulunmamakta.

Vergide uzlaşmanın kaldırılarak yalnızca cezalarda uzlaşılabilmesi ile mükelleflere sadece dava yoluna gitme seçeneği bırakılmakta.

Takdir Komisyonlarının masa başı kararları, inceleme elemanlarının iş yoğunluğu nedeniyle çok ayrıntılı inceleme yapamama zorluğu mükelleflerin kendiliğinden beyanlarına da aynı ağır cezaların uygulanması nedenleriyle vergi ve cezalar vergi yargı yerlerine gitmekte. Yargı yerleri de eksik inceleme nedeniyle mükellefler lehine karar vererek onca vergi idaresi emeği boşa gitmekte.

Vergi Mahkemesi, Bölge İdare ve Danıştay üçlü yargılama sistemi hem mükellefleri uzun süre mahkemelerde uğraşmalarını ve idarenin de zamanında alacağını tahsil etmeme ve hatta mahkemelerde kaybetmesi sonucunu doğurmakta.

Şimdiye kadar uzlaşma yolu ile kamu alacağı sürüncemede bırakılmadan vergi idaresi alacağına, vergi mükellefleri ise borcundan kurtulmaktaydılar. Bu düzenleme ile hem vergi dairesi hem de vergi mükellefleri yani halk zarar görecek.

Uzlaşmanın böylece fiilen kaldırılmasında, bazı iktidar yakını şirket ve holdinglere sağlanan astronomik vergi ve ceza indirimlerinin kamuoyunda tartışılmasının yeni düzenlemede etkili olduğu da düşünülmekte. Fark eden bir şey yok! Bu kez de bu tür kayırmalar yargıya taşınmış olacak. Ayrıca da yeni vergi aflarına davetiye çıkarılmış olacak.