Özrü Kabahatinden Beter! TÜİK Kamu Suçu İşliyor!

Son dönemde TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları, kamuoyunda ciddi tartışmalara neden oluyor. TÜİK’in açıkladığı rakamlarla vatandaşların günlük yaşamda karşılaştığı fiyatlar arasındaki büyük farklar var. Bu durumdan dolayı da kimse TÜİK verilerine güvenmiyor.

İyi de insanlar TÜİK verilerine güvenmemekte haklı mı?

Kamuoyuna Alaattin Aktaş aracılığı ile sızan verilerden sonra bu güvensizlik somutlaştı. TÜİK’in hesaplarda kullandığı fiyatlarla gerçek hayattaki fiyatların uzaktan yakından alakasının olmadığını net bir şekilde görmüş olduk.

Üstelik TÜİK yazıya verdiği açıklamayla yaptığı yanlışı da resmen kabullenmiş oldu.

Hatırlayın DİSK, TÜİK’e dava açmış, madde listesini istemiş ve üstelik davayı da kazanmıştı. Mahkeme kararına rağmen TÜİK elimde böyle bir liste yok diyerek herkesi şaşırtmıştı. Bugün ise TÜİK Alaattin Aktaş'n köşe yazısında bulunan fiyat listesine verdiği cevapta, 143 kalemlik bir temel listeden bahsediyor ve Aktaş’ın yazısında bulunan fiyatların bu madde listesinden cımbızlanarak alındığını söylüyor. Böylece aslında iki itirafta birden bulunuyor ve hem bir listenin olduğunu kabul ediyor hem de kullandığı fiyatları kabulleniyor.

Bu saatten sonra TÜİK’in bir liste yok deme şansı kalmamıştır. Bu nedenle de acilen geriye dönük olarak en az son 5 yılın fiyatlarını, bu fiyatları nereden aldığını ve madde listesini kamuoyuyla paylaşmak zorundadır.

İkinci olarak da yanlış fiyatlama nedeniyle oluşan kamu zararı ve fakirleşmenin tazminini sağlamak zorundadır. Çünkü TÜİK’in bilinçli veya bilinçsiz yanlış hesaplamaları yüzünden son 5 yılda memurundan, emeklisine, işçisinden, dul ve yetimine hatta esnaf, KOBİ ve İşverene kadar büyük bir kesim fakirleşmiş, zarar görmüştür.

Şimdi gelelim piyasaya sızan ve TÜİK’in kabullendiği bazı fiyatlarla bizim fiyatlar arasındaki farklara.

TÜİK listesinde Zeytinin kilosu 136 TL, markete gittiğinizde ise en az 390 TL ödüyorsunuz. TÜİK listesinde ortalama kira 6256 TL oysa İstanbul hatta Türkiye genelinde gelen son zamlarla kiralar en az 15 bin TL.

TÜİK listesinde muayene ücreti 34 TL oysa en ucuz doktor muayenesi 1500 TL

TÜİK listesinde ilaç 121 TL oysa eczaneden 1000 liranın altında çıkana aşk olsun

TÜİK listesinde bir litre zeytinyağı 116 TL oysa markette en az 500 TL

TÜİK listesinde 1 litre su 5 TL oysa bakkalda en az 20 TL

TÜİK listesinde taksi ücreti 80 TL oysa en ortalama mesafe en az 300 TL

Anlayacağınız TÜİK’le bizim fiyatlar arasında uçurum var. TÜİK’in cımbızlandı diyerek kabullendiği fiyatlar bunlar.

TÜİK, enflasyon hesaplamaları için fiyat verilerini toplarken süpermarketlerin indirim günlerini takip ediyor desek bile bu rakamlar yok. Daha düşük kaliteli ürünlerin fiyatlarını baz alıyor desek o da yok.

Peki bu fark nereden oluşuyor? Bunun tek bir açıklaması olabilir TÜİK hesap falan yapmıyor.

Demek ki TÜİK, ekonomik istikrar görüntüsünü korumak adına enflasyon rakamlarını düşük gösterme yönünde talimat alıyor. Yani enflasyon istatistikle değil, talimatla ortaya çıkıyor.

Açıklanan verilerin, vatandaşların günlük yaşamda deneyimlediği fiyatlarla örtüşmemesi, TÜİK'in verilerinin güvenilirliği ve bağımsızlığı konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor. Bu durumda, TÜİK'in açıklamalarının politik talimatlar doğrultusunda şekillendiği iddiaları daha da güçleniyor.

Son Söz

Ayrıca TÜİK 143 maddelik listeyi dün inkar edip bugün kabullenirken büyük bir kamu suçu işlediğini de itiraf etmiştir. Bu itiraf sonrası yetkililerin bir an önce göreve davet ediyoruz ve sorumluların acilen bulunmasını talep ediyoruz.

Adalete güvenimiz sonsuz…

Etiketler
TÜİK Adalet