Okan Buruk’un İkilemi: Lig mi Avrupa mı?

Dün akşam bir tarafta sevinç bir tarafta ise ağır hezimetin hüznü vardı. Fenerbahçe, çektiği şanslı kura sonucu UEFA Avrupa Ligi’nin play-off turunda Belçika’nın Anderlecht ekibini güzel bir oyunla mağlup etmeyi başardı. Galatasaray ise AZ Alkmaar’ın tempolu oyununa daha fazla direnemedi ve 4-1’lik skorla tur şansını zora soktu.

İlk yarıda iki gol birden gelince maç orada koptu ve kötü bir sürpriz olmadı. İkinci yarıda ise En-Nesyri’nin sanki penaltı vuruşu yapar gibi kafayla gönderdiği füze skoru belirledi.

Defans oyuncularının büyük bölümü sakatlıklarla boğuşan Fenerbahçe’de savunmada kötü bir sürpriz olmadı. Kötünün aksine 19 yaşındaki Yusuf Akçiçek sahada adeta devleşti. Üstelik savunma oyuncusu olmasına rağmen iki kez de direğe takıldı ve harika oyununu golle süsleme fırsatını kaçırdı. Mourinho kendisi için “Real Madrid’de oynatırdım” diyordu. Portekizli hocanın gerçekten de bir bildiği varmış. Yusuf parıl parıl parladı, Fenerbahçe bir üst turu büyük ölçüde garantiledi.

BU KADAR AĞIR OLMALI MIYDI?

Galatasaray da Avrupa’da yoluna devam etmek için AZ Alkmaar deplasmanına çıktı. Sarı-kırmızılıların Torreira, Osimhen ve Davinson’dan yoksun şekilde çıktığı karşılaşmada yenilmesi kabul edilebilir bir durum olabilirdi.

Ancak rakip o kadar dinamikti ki perşembenin gelişi adeta çarşambadan belli oldu ve Hollanda ekibi, 4-1’lik skorla rahatça kazandı. Bu "acımasız" mağlubiyetle tur şansı İstanbul’a kalmış olsa da epey zor görünüyor.

Zira sarı-kırmızılılar, AZ Alkmaar’ın rövanş karşılaşmasının hemen ardından Fenerbahçe ile karşılaşacak. Takımın bel kemiği olan Osimhen, Torreira ve Davinson her ne kadar geri dönecek olsada akıllar pek tabii derbide olacak.

Bu noktada Okan Buruk düşünmeli… Zora giren Avrupa Ligi için topyekün mücadele mi edecek, yoksa şampiyonluk yolunda lider devam ettiği Süper Lig’e mi odaklanacak. Bana ikincisi gibi geliyor…