Şampiyonlar Böyle Maçlarda Belli Olur
"O sene bu sene mi?"
Bir klasiktir. Fenerbahçe, ne zaman taraftarını ümitlendirse, bir sonraki hafta mutlaka tökezler. Rakibi Galatasaray’ın zorlu Sivasspor deplasmanına çıkacak olmasının evvelinde, istifalar ve görevden almaların yanında, başkansız (elbette geçici bir başkan var) ve teknik direktörsüz Beşiktaş’ın karşısına çıkacak Fenerbahçe’de hedef mutlak galibiyetti.
Önceki hafta Galatasaray’ın Eyüpspor’a puan kaybetmesiyle, rüzgarı bir miktar arkasına alır gibi olan sarı-lacivertlilerin benzini, Beşiktaş derbisinde tükendi. Karşılaşmayı kime sorsanız Fenerbahçe’nin kazanacağını söylerdi. Öyle ya ‘Kara Kartal’ çalkantılı günlerden geçiyordu. Ancak ilk yarıda rakibine karşı oyun olarak üstün olan Fenerbahçe, ikinci yarıda Jose Mourinho’nun yaptığı değişikliklerle bambaşka bir yapıya büründü. O eski halinden eser kalmadı.
İkinci yarıdan sonra Beşiktaş’ın ‘nöbetçi’ hocası Serdar Topraktepe’nin değişiklikleri takıma adeta hayat verdi. Sezon başında gönderilmek için kapı kapı kulüp aranan Oxlade Chamberlain’in etkili oyunu, Immobile’nin usta işi golü, Kanarya’nın işini bitirmeye yetti. Derbi galibiyeti, sezonun ortasında yolunu kaybeden ve bir süredir galibiyeti unutan Beşiktaş’a ‘kim olduğunu’ bir kez daha hatırlattı.
Geçen hafta liderle puan farkını 3’e indiren Fenerbahçe’de şampiyonluk için "O sene bu sene mi?" soruları bir süreliğine daha rafa kalktı.
ASLAN 10 KİŞİ KALDI AMA...
Metehan'ın kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalan Galatasaray, bir de gol yiyince sanki yay gibi gerildi. Eksik oynamak takımı olumsuz etkilemek şöyle dursun adeta ateşledi ve sarı-kırmızılılar ilk yarıyı Yunus ve Osimhen'in golleriyle 2-1 önde tamamladı.
Barış Alper'in sakatlanmadan önce attığı üçüncü gol ise Aslan'a rahat bir nefes aldırdı.
Galatasaray, 10 kişi kalmış olmasına rağmen şampiyonluk yarışındaki en yakın rakibi Fenerbahçe'nin yediği 'Kartal pençesi'ni fırsata çevirmesini bildi ve puan farkını 6 puana çıkardı. Zira Sivasspor eski günlerinden uzak olsa da eksik rakibine darbeyi indirebilecek ayaklara sahipti.
Bu noktaya kadar her şey iyi giderken maçın son anlarında Manaj’ın Barış Alper Yılmaz'a ‘kasıtlı’ olarak da yorumlanabilecek olan sert faulü, zaten alevlenmek için ufak bir bahaneyi bekleyen hakem tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Çünkü maçın hakemi Turgut Doman, VAR’ın uyarısı ile pozisyonu bir kez de monitörden izlemesine rağmen Manaj’ı kırmızılı kartla cezalandırmadı. Maçın ardından beklenildiği gibi Galatasaray cephesinden sert açıklamalar gecikmedi.
Hakem tartışmalarını bir kenara bırakırsak Galatasaray, büyük bir bölümünü 10 kişi oynadığı karşılaşmadan galip ayrılmayı bilerek, henüz bunu söylemek için çok erken olsa da şampiyonluk yolunda çok önemli bir adım attı.
Çünkü şampiyonlar böyle maçlarda belli olur.
TRABZON’A ‘GÜNEŞ’ DOĞMUYOR
Süper Lig’de ilk yarının bitmesine çok kısa bir süre kala, Trabzonspor’da istenilen galibiyetler bir türlü gelmedi. Teknik direktör Şenol Güneş’le birlikte bir çıkış arayan Karadeniz ekibi, geride kalan 14 karşılaşmada yalnızca 3 galibiyet alabildi.
Son olarak Kasımpaşa ile 2-2 berabere kalan Trabzonspor 2007-2008 sezonundan bu yana, son 17 sezonun en berbat başlangıcına imza attı.