Asgari ücret ve buğday
Eriyen asgari ücrete yıllar sonra ilk defa yıl arasında enflasyon ayarlaması yapıldı… Yapıldı ama 2022 yılına ait ilk altı ayın enflasyon oranı açıklanmadan...
Eriyen asgari ücrete yıllar sonra ilk defa yıl arasında enflasyon ayarlaması yapıldı…
Yapıldı ama 2022 yılına ait ilk altı ayın enflasyon oranı açıklanmadan önce.
Gerçi kanunen asgari ücret yılda bir düzenlemeye tabi ama yine de yaşam koşullarını göz önünde bulundurduğumuzda ayarlamanın yılın ilk yarısındaki enflasyona göre yapılması gerekirken maalesef yine karar vericilerin iki dudağının belirlediği bir şekille gerçekleşti.
Asgari ücretin klasik karşılaştırma ile kaç simit ve çaya ya da çeyrek altına denk geldiğine değinmeyeceğiz bu yazımızda… Tersine asgari ücretin artık Türkiye ekonomisinde tartışılan hemen hemen tek ücret seviyesi olmasının ne demek olduğu ve bunun da tarım gelirleriyle ilgisine vurgu yapacağız.
Dikkat ederseniz yatıp kalkıp enflasyonda eriyen asgari ücretin ne olması gerektiğini tartışıyoruz. Bununla da kalmayıp ona ek bir artış yaparken milli duygularımız kabarıyor ve bayrağımızın gölgesinde yine gölge bir karar verici ekiple asgari ücreti açıklama töreni yapıyoruz.
Hem de “az sonra” yaklaşımıyla…
Nasıl mı?
Şöyle…
Önce asgari ücretin yeni seviyesinin bugün şu toplantıda açıklanacağı haberi pompalanıyor. O toplantının zamanı geliyor, canlı yayınlar başlıyor, söylemler birbirini kovalıyor ama ortada bir şey görünmüyor.
Asgari ücretten haber yok diğer deyimle…
Canlı yayın sonrası yine bir haber pompalanıyor ve açıklamanın “şurada, bu saatte” yapılacağı belirtiliyor.
Sözün özü gün veya günlerce bu açıklamanın kaymağı yeniyor.
Kaymağı derken açıklayanlar yönünden tabii. Asgari ücrete talim edenlere faydası olmayan bir sonla doğal olarak. Öyle bir son ki, fakirlik ile beklentiler arasında debelenip duran bir özelliğe sahip olandan.
NE KADAR ASGARİ ÜCRET O KADAR BUĞDAY ÜRETİMİ
Tarımsal aktivitelerle asgari ücret arasında ilginç bir ilişki var.
Bu da nereden çıktı demeyin…
Açıklayalım…
Ama daha önce Türkiye’de 2022 tahıl, sebze ve meyve üretim tahminine bakalım. TÜİK’in Tarım Bakanlığı ve kendi ölçüm ve modellemelerine göre hazırladığı tabloya göre 2022 yılında bir önceki yıla göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde üretimin (yem bitkileri hariç) %10,4 artacağı, sebzelerde %1 azalacağı, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde %4,6 oranında artacağı tahmin edildi.
Buna göre, üretim miktarlarının 2022 yılında yaklaşık olarak tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 68,2 milyon ton, sebzelerde 31,4 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde 26,1 milyon ton olarak gerçekleşeceği tabloda verildiği üzere tahmin edildi.
Daha önceki yıllarda da tahminler verilmiş ama yapılan tahminler aynen enflasyon oranlarında olduğu gibi gerçekleşenler ile oldukça farklılıklar göstermişti. Örneğin 2021 yılında buğday üretimi 20 milyon ton civarında beklenirken gerçekleşen veriler yine TÜİK tarafından 17,7 milyon ton olarak açıklandı.
Nedeni çok açık bu azalışın… Tarladaki gelirin asgari ücrete bile ulaşamaması…
Şaşırdık sanki.
Artık hayatına yön vermek isteyen köylü gençler, diğer bir ifadeyle tarımda genetik yapıyı devam ettirecek insan sermayesi, şehirde asgari ücretli bir işte çalışarak bile tarlada kazanacağı gelirden fazlasını elde ediyor.
Asgari ücretin yüksekliğinden değil bu… Aksine, asgari ücretin yerlerde sürünmesine rağmen tarlada elde edilen az gelir veya çoğu zaman zarardan kaynaklanan bir seçim bu.
Ekonomide oransal (nispi) fiyat oluşumunun sağlıklı işlememesinden kaynaklı basit bir örnek bu aslında.
Faiz, ücret, rant, fiyat ve benzeri yapının bozulmasının temelinde yatan derin bir sorun bu…
Faizi, reel ücretleri, tarımsal ürün fiyatını bastırarak girişimci gelirine yapılan transferin yarattığı bir felaket bu…
Yarası yıllarca kapanmayacak bir hastalık bu…
Bilerek, isteyerek, planlı yapılan türden.