Dış ticaret ve enflasyon

Eksilerin yarışını ihracat kazandığı için döviz açığımız biraz gerilemiş. İşte bunu olumlu bir cümle veya durum gibi bize suna karar vericiler esasında kendilerini kandırmaktan başka bir şey yapmıyorlar…

Garip bir rüya aleminde yaşıyoruz. Bizi yönetmeye çalışanlar verileri istedikleri gibi evirip çevirip sonunda yaralanacakları bir nokta buluyorlar. Bulmakla da kalmayıp onu ballandırarak bizlere sunuyorlar.

Bizi, sizi açıkça kandırmakla meşguller…

Esasında bu kurnazlığa ayırdıkları enerjiyi üretim politikasına yönlendirseler hem kendileri hem de halk için daha faydalı olacaktır, eminim.

Nedir yine konu diyebilirsiniz.

Hemen açıklayalım…

Ağızlarında çıkan cümlenin tamamı şu: Dış ticaret açığı (Haziran ayında) yüzde 34,5 azaldı.

Evet evet bu cümle… İlk bakışta çok anlamlı ve olumlu gibi gözüken bir özelliğe sahip. Ne güzel, dış ticaret açığını hem de bir ayda üçte bir oranında azaltmışız. Demek ki, Merkez Bankası’nın attığı adımlar ve Maliye Bakanlığı’nın rasyonel temelli politikaları işe yaramaya başlamış. İlk ayın sonunda dış ticarete dayalı döviz gereksinimimiz yüzde 34,5 azalmış.

İŞİN ŞEKLİ BAŞKA AMA

Yukarıdaki cümleler ihracat artarken gerçekleşmiş, üretim ve teknolojik gelişmeler katkısıyla ithalattaki yavaşlama kapsamında olsaydı hepimiz sevinip, çığlık atacaktık.

Ama öyle değil…

İşin gerçeği verilere göre ihracatımız Haziran ayında yüzde 10,5 gerilerken, ithalatımız ondan daha fazla, yüzde 16,8 gerilemiş ve bu geri viteslerden dolayı ihracat lehine bir durum oluşmuş.

Tam da bu nedenden dolayı dış ticaret açığımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 34,5 gerileyerek eksi 5 milyar 396 milyon dolar olmuştur.

Diğer bir ifadeyle eksilerin yarışını ihracat kazandığı için döviz açığımız biraz gerilemiş.

İşte bunu olumlu bir cümle veya durum gibi bize suna karar vericiler esasında kendilerini kandırmaktan başka bir şey yapmıyorlar…

ENFLASYONDAKİ GELİŞMELER

ENAG olarak geçtiğimiz saatlerde Haziran ayına ait verileri açıkladık.

Hem de zamanında…

Verilerde enflasyon konusunda önemli birkaç noktayı sizinle paylaşmamız gerekiyor:

1. Yaz aylarında düşmesi beklenen fiyat artış hızı, yani enflasyon oranı maalesef tam tersine bir yola sapmıştır.

2. Tarımsal girdi ve ulaştırma maliyetleri klasik mutfak besini kapsamındaki her ürünün fiyatını oldukça fazla artırmıştır.

3. Hükümetimizin hiçbir politika uygulaması olmadan baz etkisiyle kendiliğinden düşen enflasyon oranındaki söz konusu baz etkisi artık ortadan kalkmıştır.

4. Bu ise önümüzdeki aydan itibaren hem TÜİK’in hem de diğer kurumların sunduğu enflasyon oranlarında yıl sonuna kadar bir artış eğilimini ortaya çıkarmaktadır.

5. Önceden belirtmesine rağmen TÜİK’in zamanında enflasyon verilerini sunmaması bir eksikliktir.

6. Teknolojinin en yükseklerde olduğu günümüzde bayram tatilini, fiyat verilerini elde etmede gecikme unsuru olarak sunmak başlı başına hatadır.

7. Zaten istatistiki verilerin rastgele toplanması gerektiği kapsamında, başka kurumlardan fiyat verileri beklemek büyük istatistiki hatadır ve yanlı enflasyon verilerine neden olur.

Not etmiş olalım.

Etiketler
Gibi Veysel Ulusoy Enflasyon Döviz