İzmir'de 1 Mayıs on binlerce kişiyle kutlandı | Tunç Soyer: Ey muktedirler, korkun bizden!

İzmir'de Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen sendika, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları yapılan aramaların ardından 1 Mayıs için alana alındı. Basmane Meydanı’nda toplanan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Şubeleri ise yürüyüşle alana geldi.

Binlerce kişinin katıldığı kutlamalarda “Yaşasın 1 Mayıs”, “Bu abluka dağıtılacak”, “Mücadeleyi büyütüyoruz yaşasın 1 Mayıs biji yek gulan”, “KHK'lar gidecek biz kalacağız” yazılı pankartlar taşınırken, sık sık “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.

Öte yandan İZDENİZ emekçilerinin de vapurlara “Yaşasın 1 Mayıs” yazılı pankartlar asarak sefer yapmaları da dikkat çekti.

Cumhuriyet Meydanı’nda kortej oluşturan gruplar miting alanı olan Gündoğdu Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti.

ON BİNLERCE KİŞİ YÜRÜDÜ: 'AKP GİDECEK BİZ KALACAĞIZ'

Cumhuriyet Meydanı'ndan yürüyüşe geçen yüz binlerce kişi Kordon üzerinden Gündoğdu Meydanı'na giriş yaptı. Yürüyüşte sık sık "Yaşasın 1 Mayıs alanlardayız", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "AKP gidecek biz kalacağız", "Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet" sloganları atılırken, "Gezi yargılanamaz", "Hepimiz Gezideydik" dövizleri dikkat çekti. Öte yandan Bağımsız Maden-İş ve Somalı madenciler de "301'i unutma" pankartıyla yürüyüşte yer aldı.

HDP DEMİRTAŞ'IN PANKARTIYLA ALAN GİRDİ

"Em e pergala haramiye biguherinin biji yek gulan" yazılı pankartla alana gelen Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü ise sık sık Kürtçe ve Türkçe "Yaşasın 1 Mayıs", "Tecrite hayır, tutsaklara özgürlük" sloganları attı.

HDP İzmir Milletvekilleri Murat Çepni ve Serpil Kemalbay da yürüyüş kortejinde yer alırken, yürüyüş esnasında üzerinde HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın fotoğrafı bulunan "Demokratik değişim, barışçı Türkiye" yazılı pankart da açıldı.

Yine HDP il binasına yönelik silahlı saldırıda katledilen Deniz Poyraz'ın fotoğrafları da yürüyüş kortejinde yer aldı.

SOYER: SİZİ BARIŞ VE KARDEŞLİĞİMİZLE YENECEĞİZ

Miting programı ise enternasyonal marşı eşliğinde saygı duruşu ile başladı. Mitinge CHP'li belediye başkanları, CHP ve HDP milletvekilleri, siyasi parti ve sendikaların merkezi düzeydeki yöneticilerinin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de katıldı. Mitingde konuşan Soyer, tüm emekçileri selamlayarak, şunları söyledi:

"İşçinin emekçinin bayramında yine meydanlardayız. Burası özgülük ve demokrasiyi inşa ettiğimiz meydandır. Bugün saraylardan bizi seyredenlere sesleniyoruz; ya hep beraber ya hiçbirimiz. Bu cümle hak ettiğimiz refahın anahtarıdır. Özgürlük mücadelemizin anahtarıdır. Tüm emekçiler ve ezilen doğa, dünya bizim sırtımızda dönüyor. Bu dünyayı var eden bizleriz. Bugün yine meydanlardayız omuz omuzayız. Buraya kavgayı büyütmeye hakkımızı istemeye geldik. Ey muktedirler korkun bizden. Açlığımızdan, dürüstlüğümüzden, aşkımızdan, aklımızdan, sel gibi büyüyen dayanışmamızdan korkun. Kendini hükümdar sayanlar Ali İsmail'den, Gezi'den, 1 Mayıs'tan korkun. Bizi her gün gömmeye çalışıyorsunuz. Ama unuttuğunuz bir şey var; bizler tohumuz, gömüldükçe çoğalarak geliyoruz. Yakanızdayız, bu düzeni topla tüfekle değil aklımızla vicdanımızla yıkacağız. Sizi barış ve kardeşliğimizle yeneceğiz. Kazanacağız."

'DÜNYANIN HER YERİNDE SÖMÜRÜ DERİNLEŞİYOR'

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, ülke emekçilerinin 'AK Parti iktidarının baskıcı sömürücü koşullarına karşı' hakları için haykırdığını söyledi. Gezi tutuklularından gelen mesajları paylaşan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, "İşçi sınıfının birlik mücadele günü kutlu olsun. 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlayacağımız günlerde bir arada olacağız. Zulme Karşı direneceğiz. Yaşasın 1 Mayıs" dedi.

Mesaj okunurken sık sık "Her yer Gezi her yer direniş" sloganları atıldı. Ardından tertip komitesi adına ortak açıklamayı okuyan Türk-İş Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, bugünün, emeğiyle geçinenlerin, yepyeni bir hayatı elleriyle filizlendirecek olanların birlik, mücadele ve dayanışma günü olduğunu vurgulayarak, dünyanın her yerinde sömürü, eşitsizlik, adaletsizlik, güvencesizliğin derinleştiğini belirtti.

'DÜNYANIN BARIŞA HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA İHTİYACI VAR'

Pandeminin derinleştirdiği ekonomik, siyasal, toplumsal krizin tedarik zincirlerinde yaşanan krizin boyutlarını da büyüttüğünü söyleyen Çakmak, "Biz emekçilerin yarattığı değerler ve kaynaklar halkın ihtiyaçları, güvenceli iş ve insanca yaşayacak ücret için değil, doğanın yıkıma pahasına sermayeye, savaşlara, silahlanmaya aktarılıyor. Milyarlarca insan yoksulluk ve yoksunlukla boğuşurken servet sahipleri zenginleşmeye, servetlerine servet katmaya devam ediyor. Emekçilerin yaşama ve çalışma şartlarını iyileştirecek ümit verici hiçbir gelişme yaşanmazken Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaş tüm bu sorunları daha da arttırıyor. Savaşın kendisi ve Rusya’ya yönelik yaptırımlar maliyetlerdeki artışlarla yeni zam dalgaları yaratıyor. Krizlerin, savaşın yarattığı yıkım yine biz emekçileri vuruyor, yoksullaştırıyor, büyük göç dalgalarına, ayrımcılığın artmasına yol açıyor. Dünyanın emperyalistler arası savaşa karşı emekçilerin birliğine ve dayanışmasına, barışa her zamankinden daha fazla ihtiyacı var" diye konuştu.

'NE MUTLU Kİ BİZ GEZİCİ'YİZ'

KESK Dönem Sözcüsü Necip Vardar, Gezi davasında verilen karara dikkat çekerek, "Geçtiğimiz günlerde karara bağlanan davayla bu ülkenin en onurlu, en haklı direnişi olan Gezi isyanını lekeleyebileceklerini düşündüler. Ülkenin her köşesinde usul usul yeniden kabaran dalgayı kırabileceklerini, Gezi’nin hayatlarımıza dokunuşunu elimizden alabileceklerini zannettiler. Gezi gibi ak, dimdik duran arkadaşlarımızı tutsak ederek bizi sindirebileceklerini zannettiler. Susmuyoruz, korkmuyoruz, Gezi’nin değerlerinin de arkadaşlarımızın da arkasındayız. İşte buradayız, Gezi’nin eşitlik, özgürlük, dayanışma ruhuyla, sözümüzle, sanatımızla, düşlerimizle işte yine 1 Mayıs meydanında bir aradayız. Ne mutlu ki biz Gezi’ciyiz; istibdatı yenip hürriyeti bu topraklarda işçi tulumuyla dolaştırmak için bu karanlığı yaratanları göndereceğiz" dedi.

'BİR AVUÇ ZENGİN DAHA DA ZENGİNLEŞSİN DİYE YAĞMALANIYOR'

Ülkenin süreklileşmiş bir olağanüstü hal rejimiyle istibdatın giderek koyulaştığı bir dönemden geçtiğini söyleyen Vardar, kamu kaynaklarının, hepimizin kolektif emeğiyle yaratılan değerlerin, doğanın, tarihi mirasın bir avuç zengin daha da zenginleşsin diye yağmalandığını ifade etti. Vardar sözlerine şöyle devam etti:

"Kendileri beş on yerden maaş alırken, hepimizin ortaklaşa sahip olduğu kamusal mekanlar çitlenip, cemaat, tarikat ve derneklere altın tepside sunulurken, Saraya bir günde yaklaşık 10 milyon lira akıtılırken, itibardan tasarruf mu olurmuş deyip saray sayısını çoğaltmaya milyonlar harcanırken, gitmediğimiz köprüler, kullanmadığımız havaalanlarında geçmeyen araçlar, uçmayan yolcular için hazineden müteahhitlere milyonlarca liralık direk hat çekilmişken, beşli çete ihale tutarı kadar vergi indirimi alırken Emekçilerin, emeklilerin insanca yaşam ve ücret taleplerine sıra gelince kaynak yok diyorlar. Bütçeye ek maliyetini bahane gösteriyorlar, ama bunun kat kat üstünde bir miktarı faiz ödemelerine, verdikleri garantilerle müteahhitlere ödemekten geri kalmıyorlar. Yükünü de yeni vergilerle yine halkın, emekçilerin sırtına yıkıyorlar."

'SERMAYEYE KÖLE İKTİDARA KUL OLMAYA RAZI GELMEYECEĞİZ'

Yıllarca çalışan, primini, vergisini ödeyen, tek istediği insanca yaşamak olan emeklilerin aklıyla dalga geçildiğini söyleyen Vardar, "Bu meydanlardan bir kez daha haykırıyoruz. Tüm değerleri yaratan, üreten biziz; yöneten de biz olacağız" dedi. Emekçilerin bir gün dahi sandığı bekleyecek sabrı da lüksü de olmadığını söyleyen Vardar, son olarak şunları kaydetti:

"Sermayeye köle, iktidara kul olmaya asla razı gelmeyeceğiz. Herkes için güvenceli iş, insanca yaşanacak bir ücret, insanca çalışma koşulları sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grev ve toplu pazarlık hakkının tanındığı bir emek düzeni cinsiyetinden, cinsel yöneliminden, etnik kimliğinden, inancından dolayı kimsenin ayrımcılığa uğramadığı eşit yurttaşlık eğitim, sağlık, ulaşım, barınma, enerji, iletişim gibi temel hizmetlere herkesin eşit bir şekilde ulaşabildiği kamucu politikaları, işçi sınıfının değiştirme gücünü kuvveden fiile çıkarmak, eşit özneler olmak, üretenler olarak yönetenler de olmak için laikliği, emperyalizme, savaşa, halkları birbirine düşman eden politikalara karşı bağımsızlığı ve barışı kazanmak için bir adım geri atmadan mücadeleye devam edeceğiz. Emeğin suretinde bir dünyayı ve ülkeyi birlikte, kendi ellerimizle kuracağız. Yaşasın işçilerin enternasyonal dayanışması, yaşasın mücadelemiz."

KONSERLERLE DEVAM EDİYOR

Konuşmaların ardından Gezi eylemlerinde yaşamını yitirenlerin isimleri okunarak anıldı. Miting, Edip Akbayram konseriyle devam ediyor.